Turizm Ve Samsun

Samsun halkı artık bu gezilerin hesabını sormalı.
Ticaret Odası’nın gezilerine artık OKA da eklendi.
Ticaret Odası’nın yaptığı gezilerin sonucunda neler oldu?
İhracat arttı mı?
Bu geziler sonunda Samsun’a yatırımcılar mı geldi?
Bunlar açıklanmalı.
Ticaret ve Sanayi Odası bu güne kadar nerelere geziler düzenledi, kaç lira harcadı ve karşılığında getirisi ne oldu?
Kaç iş adamı kaç yatırımcı Samsun’a geldi?
B geziler sonrasında gidilen yerlere hangi üretilen ürünler ihraç edildi ve karşılığında kaç dolar elde edildi?
Bu rakamları kimse açıklayamaz.
Nedeni basit.
Çünkü ne gelen yatırımcı nede yapılan ihracat var.
Geziler sadece turistik amaçlı oldu sanırım.
Madalyonun bu yüzünde Ticaret >Odası var.
Diğer tarafına ise OKA yerleşmiş durumda.
Ne olacak?
Turizm uçuracakmış Samsun’u.
Hem de Arap turizmi…
Gelip burada iş mi yapacaklar?
Samsun’un serin havasından yararlanacaklar.
Varsın yararlansınlar.
Konut alsınlar.
Domates biber patlıcan ve diğer sebzelerden yiyecekler.
OKA’nın bütün uğraşı bu mu?
Vah Samsun’un vah…

ÖNLEMİ ŞİMDİDEN DÜŞÜNMEK GEREKİR
Samsun’da Kilise Kavşağı denilen bölgesinde bir alt geçit var.
Burada trafik kurallarına tam anlamıyla uyulduğunu görmüyorum.
Çünkü her gün en azından üç veya dört kes o bölgeden geçiyorum.
Trafik kuralıdır; işaret ve işaretçi yoksa yani polis ve ışık yoksa “sağdan gidene yol ver” denilir.
Bu kural bu bölgede işletilse var ya her an kaza olabilir.
Veya trafik tamamen durabilir.
O zaman o kavşağın ve alt geçidin neden yapıldığı ve Samsun halkının parasının neden harcandığı sorgulanır.

Hem yaz geliyor hem de Ramazan ayı geliyor.
Özellikle de Ramazan ayında o bölgeden geçecek araçların büyük bölümü aynı saati bekleyecekler.
Önlem ne mi olmalı?
Kısaca okullar bölgesine araç verilmemeli böylede de Öğretmenevi kavşağında yoğunluk azaltılmalı, araç trafiği akışı hızlandırılmalı.
Aksi durumu düşünmek bile istemiyorum…
Benden hatırlatması…

SULU GÖZLÜ OLMAK
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “kalp krizi geçirdi” haberleri çıkınca Türkiye’ye gelince ilk konuşmasında bu konuya değindi.
Yalan olduğunu söylerken de gözleri doldu, dudakları titredi.
Kalp krizi geçirip ardından pypas ameliyatı olalı 15 yılı geçti.
O günün öncesi ve sonrasını hatırlıyorum.
Kriz geçirmeden önce sulu gözlü birisi değildim.
Sonrasında ise artık eski Türk Filmlerinde bile gözlerim yaşarır hale geldim.
Tıbbi bir şey diyemem de sulu gözlü olmanın sanırım kalp kriziyle ilgili bir etkisi vardır.
Hatırlatayım dedim…

GÜNÜN SÖZÜ
Türkiye en ucuz ülkeler arasındaymış. Doğru, özellikle hayat sudan ucuz. NURETTİN İĞCİ