Depremi Unutamıyoruz

Türkiye kaç gündür depremle yatıp kalkıyor. Ancak insanlar haberleşme konusunda sınıfta kalan kurumların yapamadıkları nedeniyle büyük bölüm kan ağlıyor. Yılların Türkiye’sinde maalesef haberleşme yapılamıyor. Deprem bölgesinde artık soygunların başladığı iddiaları da var. Eğer bunun önü alınmazsa soygunların artacağı ve gerçek açlığın başlayacağı kaçınılmazdır.

Deprem’in merkezinde Devlet hangi ölçüde var ve ne kadar çalışıyor pek belli değil. Samsun’dan giden yardımların ulaştığını kurtarma ekiplerinin göreve başladıklarını duymak biraz olsun moralimi düzeltti.

Samsun’un deprem bölgesinde olması vatandaşa moral veriyor. Samsunlu bölgede çalışabilmek için adeta bölgeye akın ediyor. Samsun’un kurumları orada hangi ölçüde var? Belediyeler var da diğer kurumlar var mı? Samsun Büyükşehir bölgede mi? Hangi ölçüde hizmet veriyor bölgede? Samsun’da yaşayan birisi olarak Samsun Büyükşehir Belediyesinin yeterli yardımı yapabildiği kanısında değilim. Unutulmamalı, bugün siz kimin yanında oluyorsanız yarın da onar sizin yanınızda olacaktır. Atakum Belediyesi’nin yaptığı hizmetler ortada diğer belediyelerimiz de hizmette yarışıyor olmalılar.

HABERLEŞME KISITLANIYOR MU?

Deprem bölgesinden gelen haberlerin ilk maddesinde haberleşmenin kısıtlanması konusu var. Gerçek mi bu? Soruyu sordum ancak yanıtını ve biliyorum evet haberleşme kısıtlanıyor. Bu kısıtlama Türkiye’de gerçekleri saklamaktan başka bir şe yaramaz. Samsun’dan bölgeye telefonla ulaşabilmek için uğraş veriliyor ancak çoğu zaman haberleşmeyi sağlamak mümkün görünmüyor.

Bunun önüne geçebilmek mümkündür ve kurumlar haberleşmeyi kısa zamanda artırmalıdır.

Eğer bilerek ve isteyerek bugün haberleşme aksatılıyorsa yarın ortaya çıkacaktır bu durum. Eğer birileri tarafından kısıtlanmışsa haberleşme yarın başlarına vurulacaktır bu durum. Türkiye önümüzdeki günlerde seçime girecektir. Kimse depremi bahane edip seçimleri ileri bir tarihe ötelemek gibi bir hataya düşmesin.

Hükümet seçim zamanı seçimleri yapmak zorundadır. Bugün deprem bölgesindeki hatalar ve aksaklıkların yarın seçimlerde İktidarın karşısına çıkacağını unutmamak gerekir. Bu durumdan kaçabilmek ise mümkün değildir.

GÜNÜN SÖZÜ

Ayakkabılarım olmadığı için üzülürdüm, ta ki sokakta ayakları olmayan adamı görene kadar. (Balzac)