Dolarınız Var mı?

Bu soruyu para babalarına değil garibanlara soruyorum. Şu dolar ne fırlama, bir türlü durmuyor yerinde hep fırlıyor. Neredeyse 10 lira oldu. Belki bu yazıyı sizler okurken dolar on lirayı da geçmiş olabilir. Nerede olduğu belirleyemeyen bir maliye bakanımız vardı da “dolarla mı maaş alıyorsunuz” diye soruyordu ya o maliye bakanı gelse de cevap verse, birilerinin koltuğunun altına gizlenmese.

Şu sıralar dolar çıkınca kaybedenler çokça ancak ellerini ovuşturanlar da var. O ellerini ovuşturanlar şimdilerde “dolar yılsonuna kadar 12 lirayı bulur mu” hesabını yapıp duruyorlar. Üretemeyen ve tüketim toplumu haline getirilen Türkiye’de doları fırlatanların kimler olduğunu anlamışsınızdır herhalde. Doların artmasından kimler kazanıyorsa onlar fırlatıyorlar doları.

Birileri mutlaka yılsonuna kadar 12 lirayı bulurmu diye hesap yapanlar vardır Türkiye’de.

Yani bir yılda neredeyse yüzde elliye yakın artış oluyor dolarda. Doları olanlar zenginleşirken benim emekli maaşım günden güne eriyor. Aslında merak edilen soru şu olmalı; Dolar mı fırlıyor, yoksa Türk Lirasının değeri mi günden güne düşüyor?

Türk Lirasının yabancı paralar karşısında değerinin düşmesine ekonomistler “Devalüasyon” diyorlar. Türkiye’de bir dönemler kur ayarlaması olduğunda yer yerinden oynardı. Peki, şimdi neden kimsenin sesi çıkmıyor?

Türkiye, cari açığını kapatmak için parasının değerini düşüren bir ülke durumuna geldi, ne acı… Bunun suçlusu kim? Bizler, iyi yöneticileri seçemiyoruz çünkü. Eğer iyi yöneticileri seçebilseydik Türkiye 20 yılda kendine yetemeyen, buğdayı ithal etmeyen, gübre fabrikalarını kapatmayan, yollarını devletin yaptığı tüccara yaptırmayan bir ülke olarak kalırdı. Türkiye’yi böyle bir açmazın içine düşürenler kimler? Vatandaşlar mı, vatandaşların biat ettikleri yöneticiler mi, yoksa işbaşındaki iktidar mı, kimler bizi böyle bir girdaba sürükledi ve bundan kimler yararlanıp milyonlarca doların sahibi oluverdi?

NASIL ISINACAĞIZ?

Önümüzde birkaç hafta belki güneşi göreceğiz ancak kış kapıdan baktırıyor yine de. Nasıl ısınacağız? Doğalgaza sam geliyor, elektriğe zam geliyor, bırakın bunları soğuk suyla yıkanırım deseniz de suya bile zam geliyor.

Hükümet, yıllar önce Erzurum'a bir yazı göndermiş: Kışın soğuk geçeceği anlaşılmaktadır... Kullandığınız yakıtın cinsini, kod numarasını ve stok durumunu acele bildiriniz.

Erzurumlu bir köy muhtarı da hemen Ankara'ya cevap yazmış: Yakıtımız pohtir... Kod numarası yohtir... Stokumuz ise çohtir…

Yukarıdaki fıkrayı okuyunca gülmüşsünüzdür. Belki de şu anda bile gülmektesinizdir.

Ancak ben Samsunluların hali pür melalini düşündükçe bu fıkraya gülemedim.

Çünkü zam yağmuru var, şemsiye bile işe yaramıyor bu yağmura karşı.

GÜNÜN SÖZÜ

Yükselenlere karşı nazik davranın, çünkü onlara düşerlerken yine rastlayacaksınız. (Jimmy Durante)