bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Burnundan Kıl Aldırtmayanların Başı Çok Ağrıyabilir
Yazarlar // 11 Ocak 2016 Pazartesi 00:00

İsmail BAŞARAN

Osman Efendi bir sabah müthiş bir baş ağrısıyla uyanır.

İlaç alır, geçmez. Bir iki gün bekler, ağrı devam eder.

Doktor çağrılır. Doktor muayene eder, ağrı kesiciler verir, gider. Lakin Osman Efendinin baş ağrısı artarak sürer.

Üstüne üstlük baş ağrısı yanı sıra gözleri de yaşarmaya başlar.

Başka doktorlar çağrılır… Osman Efendi Uşak’ın ileri gelenlerindendir, ağrıyı kesene servet vaat eder.

Doktorların hiçbiri ağrıyı durduramadığı gibi sebebini de bulamaz. Ev halkı birbirine karışır, baş ağrısından geceleri uyuyamayan Osman Efendiyi İstanbul’a götürmeye karar verirler.

İstanbul’da en iyi doktorlar seferber olur.

Röntgenler, beyin tomografileri çekilir, testler yapılır…

Görünüşe bakılırsa Osman Efendi turp gibidir.

Oysa dayanması gittikçe zorlaşan baş ağrısı ve gözyaşları hayatı çekilmez hale getirmiştir.

Ağrı kesici iğnelerle zor ayakta duran Osman Efendi bu defa da apar topar yurtdışına götürülür.

O devirde Amerika değil İsviçre moda, Zürih’e gidilir.

Haftalarca hastanede kalınır, onlarca profesör konsültasyon yapar, testler tekrarlanır.

Sonuç olarak:

Osman Efendiye teşhis konulamaz.

Artık yerinden kalkamayan

Osman Efendiye ağrı kesici iğneler verilir, ülkesine dönüp “dinlenmesi”, daha doğrusu son günlerini evinde geçirmesi tavsiye edilir.

Osman Efendi bitkin, aile perişan. “Kader” denilir, Uşak’a dönülür.

Osman Efendi yayla evinde bir odaya yatırılır ve ağrı kesici iğnelerle ölümü beklemeye başlar.

Bir gün, hastanın keyfi gelsin diye,  Osman Efendinin eski berberi “Berber Mehmet” çağrılır.

Berber yataktan kalkamayan Osman Efendiyi tıraş ederken, adamcağız derdini anlatır ve ölümü beklediğini söyler.

Berber Mehmet bir an düşünür. “Beyim?” der, “Sakın sizin burnunuzda kıl dönmüş olmasın,”

Bir bakar, “Hah işte der. Kıl dönmüş.”

Osman Efendinin şaşkın bakışlarına aldırmaksızın çantasından cımbızı kaptığı gibi kılı çeker.

Ev halkı Osman Efendinin köyü ayağa kaldıran çığlığıyla odaya koşar.

Berber Mehmet, Osman Efendinin elinden zor alınır ve cımbızın ucunda tuttuğu yirmi santimlik kılla kapı dışarı edilir.

Osman Efendinin kanayan burnuna pansumanlar yapılır, kolonyalar koklatılır ve yaşlı adam tekrar yatağına yatırılır.

Ertesi sabah Osman Efendi aylardır ilk defa rahat bir uykudan uyanır. Gözlerinin yaşarması geçmiştir.

Baş ağrısından ise eser kalmamıştır.

Dönen kılın sinire yürüyüp gittikçe uzayarak dayanılmaz ıstıraplara yol açtığını doktorlar ancak o zaman keşfeder.

Çözümün bu kadar basit olabileceği kimsenin aklına gelmemiştir.

Sapasağlam ayağa kalkan Osman Efendi, Berber Mehmet’i çağırtır ve ona bir servet bağışlar.
Not:Bu şehirdeki burnundan kıl aldırmayanlara ithafen burada kullanılmıştır..

YAKAKENT’DE SAHİL İMARA AÇILIYOR
Samsun’un Yakakent İlçesi, bir tatil kasabası.
Özellikle yaz dönemlerinde nüfusu ikiye hatta üçe katlanan bir yer.
Samsun’un Sinop yönündeki en son ilçesi.
Hani keşfedilmemiş yerler denir ya işte tam da öyle.
Ancak burayı keşfeden birileri olmuş.
Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz burayı keşfetmiş olmalı ki önce ilçenin arıtmasını yapmaya kalkmış.
Hatta bunun için ödenek bile ayrılmış.
Peki bu arıtma nerede yapılacak?
Haliyle deniz kenarında bir yerde…
Yakakent’in gelişmesini sürdürdüğü Kozköy Mahallesi çevresinde ve deniz kenarında yapılacakmış bu arıtma tesisi.
Sıkı durun şimdi, buralarda imarda değişikliğe de gidilecekmiş.
Hakka bu konu bugünlerde Büyükşehir Meclisine getirilecekmiş.
Değişiklikle o bölgedeki araziler sadece konuta değil iş merkezi ve turizm amaçlı da kullanılabilmesi sağlanacakmış.
Bu ne demek?
Demek ki oralarda oteller yapılacak.
O zaman orada arıtma tesisi yapılmayacak mı?
Yapılmayacaksa nerede yapılacak, gelen parası ne olacak?
Bu da soru mu diyeceksiniz.
Katı Atık Tesisi yapılan Atatürk Yolu’nu ihya etmeye çalışan Yılmaz Yakakent sahilinde arıtma tesisinin yanında otel yapımına da izin verebilir…

GÜNÜN SÖZÜ
Hakikati insanların ölçüleriyle değil; insanları hakikatin ölçüleriyle tanı. Hz.Ali