Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Bundan sonra bu ülkede Türk Lirası geçer” diye bir ifade kullandı.
Kiralamalarda doların veya diğer yabancı paraların geçerli olmayacağını, bunu yapanları da ağır cezalar beklediğini söyledi.
Peki, bu nasıl olacak? Böyle bir kararla yabancı paralarla kiralamaların önüne geçilmiş olacak mı? Bekleyip görelim bakalım.
Kiralayanlar, kira ücretlerini doların hareketlerine göre artırır veya eksiltirse (eksiltme hiçbir aman olmaz da) bunun da bir yaptırımı olacak mı?
Öyle ya diyelim beni işyerim var, burayı 10 bin dolara kiraya vereceğim. Her yıl da yüzde bilmem kaç artıracağım.
Kirayı, kiralayan dolar olarak yatırırsa banka hesabıma yandım demektir.
Peki bu işin kaçak yolu var mı?
Olmaz olur mu, Türkiye’de o kadar kaçak yol bulunur ki…
Bunlardan birisi şöyle:
Ben on bin dolara kiraya verecektim ya taşınmazımı, on bin dolar kaç para ediyor şimdi 70 bin lira mı? O zaman kiraya 70 bin lira aylıkla vereceğim. Sözleşmemi de bir yıllık yapacak ve her ay bu ücrete yaz getireceğim.
Bunun önüne geçecek bir yasa var mı? Kiracı, bu ücreti ödeyebilmek için ürünlerine zam uygulayacak mı? Uygulamasına engel bir yasa var mı?
Türkiye’de serbest piyasa var diyorlar ya, isteyen istediği yerden kiralar kiralayan da istediği ücreti alır mı, bunu engelleyici bir yasa var mı?
O da yak. Şimdi diyeceksiniz ki yasa çıkarmak da iş mi, hemen çıkarılır.
Peki, benim taşınmazımı kaç liraya verebileceğim konuda yasa var mı? O da yok, onun hakkında da yasa çıkarılabilir demeyin yakın.
İşte o zaman, hani Komünistler Moskova’ya” diye bağırılan bir zaman vardı ya Türkiye’de o zamanlara geri dönülmüş olmaz mı? Böyle bir rejime baskıcı bir rejim denilmez mi?
O zaman görevdeki iktidarın, darbe ile gelenlerden ne ayrıcalığı kalır?
Kalmaz elbet. O zaman kimse de bugüne kadar Türkiye’de yapılan darbeleri eleştirme hakkına sahip olamaz.
Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın emirleri doğrultusunda mı kullanılmayacak yabancı paralar, yoksa Türkiye Büyük Milleti’nden çıkarılacak bir yasayla mı?
Eğer Sayın Cumhurbaşkanı’nın hür söylediği emir telakki edilecek ve uygulanacaksa, o zaman Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ihtiyaç da yoktur.
O kadar milletvekilinin orada oturup Türkiye’yi aldıkları maaşlar ve ödeneklerle harcamalarıyla zarara sokmanın da bir anlamı kalmıyordur.
Başkanın her dediği emirse ve bu denilenler yasal bir hale getirilmezse böyle bir yönetime Cumhuriyet demek de yanlıştır.
Ne olacak diye sormayın ancak Cumhuriyet olmayacağı kesindir.