Önemli olan kazanmaktı..

Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç Samsun’da oynanan Samsunspor – Kartalspor karşılaşmasını izlemek
için şeref tribününe gelince bütün koltuklar doldu.
Neden acaba?
Sayın Bakan Kılıç’a yakın olmak için mi yoksa Samsunspor’un bir hafta önce üç puan almasından mı
kaynaklandı bu…
Ben bu soruya cevap veremedim bir türlü.
Gelelim karşılaşmaya.
Samsunspor için altı puanlık maç başlayınca hakem Ali Palabıyık ilk dakikalarda hatalı kararlarıyla
taraftarı korkuttu.
Oyunun ilerleyen dakikalarında Samsunspor savunmasında zaman zaman hatalar yapsa da orta sahada
topa daha çok sahip olan taraf oldu.
Ev sahibi kırmızı beyazlılar kanatları kullandıkları anlarda rakip kale önünde tehlike de yarattılar.
Samsunsporlu futbolcular, tribünleri dolduran taraftarları hareketlenince oyuna daha çok konsantre
oldular. Taraftar oyundan kopunca futbolcular da oyundan koptular.
İlk yarının sonlarına doğru Samsunspor atağında Dimitrov’un ceza sahası içinde düşürülmesini
karşılaşmanın hakemi Ali Palabıyık penaltı ile cezalandırdı.
43. dakikadaki bu penaltıyı Abdülkadir kullandı ve takımını öne geçirdi.
İlk yarı bu skorla sona erdi.
Oyunun ikinci yarısı da golle başladı.
46. dakikada Abdülkadir Samsunspor atağında Kartalspor kalecisi Erşen’i üzerine çektikten sonra plase
bir vuruşla takımını 2 – 0 öne geçirdi.
Bu gol Samsunspor taraftarını daha çok ateşledi. Tribünleri dolduran taraftar ev sahibi ekibin en önemli
silahıydı.
İkinci gol Samsunspor’u rehavete sürüklerken konuk Kartalspor oyunda hakimiyeti eline geçirdi.
Kartalspor’un baskısı arttıkça Samsunspor’lu futbolcular skoru korumanın telaşına düştü bu da oyun
hakimiyetlerini engelledi.
78. dakika oynanıyordu. Samsunspor atağında kırmızı beyazlı takımın yedi futbolcusu kendi sahasında
kalınca taraftarın da sesi yavaş yavaş kesilmeye başladı.
İkinci yarı oyuna giren Haluk imdada yetişti durumu 3 – 0 yaptı ve Samsunspor biraz silkelenir gibi,
oldu.
Oyunun skoruna takılmıyorum.
Samsunspor açısından önemli olan kazanmaktı.
Çünkü oynanan altı puanlık bir maçtı.
Ama beceriyle ama şansa, hiç de önemli değil.