bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
ATATÜRK VE DİN
Yazarlar // 15 Nisan 2022 Cuma 11:27

İsmail BAŞARAN

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’e din konusunda yüklenip duruyorlar hem de yıllardan beri. Kimler? Müslümanlar değil elbette, bu ülkedeki din bezirgânları yükleniyor. Ne işlerine geliyor bilmiyorum bilmek de istemiyorum.

Buradan, bu söylemlere inananlara bir soru sormak istiyorum. Atatürk’ü ve dava arkadaşlarını din düşmanı gibi göstermek isteyenlere soru şöyle: Dünya Gezegeninin en doğusundaki (Japonya’da) sabah ezanının ilk okunduğu camiyi Atatürk’ün yaptırdığını biliyor musunuz?”

Bilmeyenler öğrensinler. Dünya Gezegeninde ilk sabah ezanı okunan Camiyi Mustafa Kemal Atatürk yaptırmıştır.

Ben gerçekten bilmiyordum.

Gezegende her gün ilk ezanın okunmasına yol açan camiyi yaptıran Atatürk, kabrin nurlarla dolsun.

DEVR-1 SABIK YARATILACAK MI?

“1950'lerle birlikte siyaset terminolojisine girdiğini gördüğümüz ifadedir bu. Devr-i sabık yaratmakla kendinden önce gelenlerin yaptıklarının hesabını sormak ifade edilir. Yani önceki iktidar dönemini sorgulamak, yapılan haksızlıkların, yolsuzlukların üzerine gitmek anlamına gelir. Dolayısıyla “devr-i sabık” yaratmamak da kendinden önce yapılan edilenleri görmezden gelmek, peşine düşmemek demektir.”

Türkiye bir seçime hazırlanıyor. İttifaklar var, bu ittifaklar ne yapacaklar elbette kazananlar ve kaybedenler olacak.

Sadece Hükümet konusunda değil, gelecek belediye başkanlığı seçimleri de pek uzak değil. Eğer seçimlerde Belediye Başkanlıkları değişirse, gelenler gidenlerin sorgulanması için girişimde bulunacaklar mı bilmem de bulunmaları gerekir.

Hangi Belediye Başkanının döneminde belediyenin gelirleri ne kadardı, nerelere harcandı, harcamalar yapılırken yandaşlar kayırıldı mı, harcamalar vatandaşın lehine olan işlere mi yoksa yandaşların lehine olan işlere mi harcandı? Kısacası yandaşlar kayırıldı ve bu kayırmadan menfaat sağlandı mı?

Otopark yapmak için sadaka toplayan Samsun Büyükşehir Belediyesi 28 milyon lira para harcadı ancak Mescit yapamadı. Para olmadığı için de vatandaştan sadaka istemeye başladı. Belediyenin gelirleri nerelere ve kimlere harcandı önce onun hesabını vermeli Samsun Büyükşehir Belediyesi. Ne kadar vergi toplandı, Merkezi Hükümet ne kadar ödenek gönderdi bu paraların harcandığı yerler nereleridir. Hesap ver Başkan Demir, bu hesabı veremezsen ve vereceğin hesap tatmin etmezse Devr-i Sabık olarak hesabı mutlaka sorulacaktır sana. Bugün olmazsa, yarın sorulur bu hesap.

HAMDOLSUN DİYE DİYE

Küçük istavrit, yiyecek bir şey sanıp hızla atıldı çapariye önce müthiş bir acı duydu dudağında gümbür gümbür oldu yüreği sonra hızla çekildi yukarıya. Aslında hep merak etmişti denizlerin üstünü neye benzerdi acep gökyüzü. Bir yanda büyük bir merak bir yanda ölüm korkusu… "Dudağı yarıklar " denir, şanslıdır onlar, hani görüp de gökyüzünü, insanı, oltadan son anda kurtulanlar. Ne çare balıkçının parmakları hoyratça kavradı onu küçük istavrit anladı, yolun sonu. Koca denizlere sığmazdı yüreği.

Oysa şimdi yüzerken küçücük yeşil leğende, cansız uzanıvermiş dostlarına değiyordu minik yüzgeci. İnsanlar gelip geçtiler önünden bir kedi yalanarak baktı gözünün içine yavaşça karardı dünya, başı da dönüyordu. Son bir kez düşündü derin maviyi, beyaz mercanı bir de yeşil yosunu. İşte tam o anda eğilip aldım onu. Yürüdüm deniz kenarına bir öpücük kondurdum başına, iki damla gözyaşından ibaret sade bir törenle, saldım denizin sularına.

Bir an öylece baka-kaldı sonra sevinçle dibe daldı. Gitti tüm kederimi söküp atarak, teşekkürü de ihmal etmemişti. Bir kaç değerli pulunu elime, avuçlarıma bırakarak. Balıkçı ve kedi şaşkın baktılar yüzüme. Sorar gibiydiler, neden yaptın bunu diye?

"Bir gün dedim, bulursam kendimi yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresiz, son ana kadar hep bir umudum olsun diye."

Dün iki esnaf arkadaşı yanyana olan dükkânlarının kapısının önünde konuşurlarken gördüm. Biri diğerine siftah yapamadığı için moralinin bozuk olduğunu anlatıyordu. Diğeri ise “Hamdolsun de…” diye uyarıyordu kendisini.

Sakalı hafif yollu uzamış, siftah yapamamış esnaf, komşusunun yüzüne bakıyordu şaşkınlıkla…

Yeşil leğendeki küçük istavrit kadar çaresizdi ve küresel kriz diye adlandırılan kedi, dilini çıkarmış ağzını yalıyordu yeni avı için… Çevrede, kendisini bir çırpıda denize atacak kimse de görünmüyordu. Bedesten’de gördüğüm, yeşil leğendeki ne ilk istavritti, ne de son olacaktı bu gidişle. “Hamdolsun…” diye diye…

GÜNÜN SÖZÜ

Taşı delen suyun kuvveti değil, damlaların sürekliliğidir. (Latin atasözü)