istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Siyaset Kabadayıların İşi Değil
Yazarlar // 19 Ağustos 2025 Salı 10:41

Ragıp GÖKER

Siyaset aklı kullanma sanatıdır.
Bir fikri olanların ve o fikrini dillendirebilenlerin yapabileceği bir uğraştır.
Yetkin olabilenler için ülke adına bir görevdir ayrıca, siyaset demokrasilerin ’Yasama-Yürüme-Yargı’ eklerinin en önemli parçalarından biridir.
Bu nedenle taşı değneği cebinde taşıyanların yani, kaba kuvveti kullanmayı meziyet sayanların yapacağı bir uğraş asla değildir.
Ki;
Bir fikri olmayan ve söyleyecek tek sözü olmayanlar zaten kaba kuvvete başvururlar.
CHP’nin Atakum ilçe kongresi için delege oluşturmak adına mahalle seçimlerinin yapıldığı sırada çıkan kavgada, siyasete kaba kuvvet bulaştırmanın ne denli kötü sonuçlar doğurabileceğini acı bir şekilde bir kere daha tecrübe etmiş olduk.
Bu türden olaylara sıklıkla rastlıyoruz aslında.
Demem o ki;
Atakum’daki kavga seçimler sırasında meydana gelmiş, ne ilk kavgadır, siyaset yapma anlayışımız değişmedikçe son kavga da olmayacak.
CHP, bir üyesinin adlığı darbelerle beyin kanaması geçirerek ağır şekilde yaralanmasıyla bu durumu acı şekilde yaşadı ama kaba kuvvete başvurma yöntemi sadece CHP’de de yaşanmış değil aslında.
Böyle söyledim diye olayları olumluyor değilim.
Aslında kaba kuvveti sadece siyasete yakıştırmıyor da değilim.
Kaba kuvveti, günlük yaşamımızın hiçbir noktasında görmek istemem.
Boks gibi vurdulu kırdılı spor organizasyonlarını bile olumlamayan biri olarak bir insana kaba kuvveti yakıştırmam zaten.
BİRİNİN ADAMI MI
PARTİNİN ADAMI MI
Bütün bunları alt alta yazdım ama bu türden çirkinliklerin son bulmayacağını düşünüyor ve bundan korkuyorum.
CHP Atakum seçimi sırasında meydana gelen olay özelinden yürüyecek olursak, o kötü görüntülere neden olanlar için su soru akla geliyor:
Kim bunlar?
Kimin adamları?
Kimin adına kavga çıkardıkları bilindiğine ve kimin adamları olduğu da anlaşılıyor ki; her biri siyah pantolon ve beyaz tişört kuşanarak tek tip de giyinmişler.
CHP’li üyelere, birileri adına mesaj vermek için oraya geldikleri anlaşılıyor yani.
Ki;
Siyaset bir ideal uğruna yapılırsa değerlidir.
Birinin adamı olmak için siyaset girenlerin ülkeye faydası olmayacağı gibi desteklemeye çalıştıkları siyasetçiye de bir faydası olmayacaktır.
SAMSUN AYDINLIK YÜZÜ ATAKUM
Özellikle CHP’liler tarafından Atakum’un, Samsun’un aydınlık yüzü olduğu iddia ediliyor.
Sahiden de güzel ve yaşanılabilir bir şehir oldu Atakum.
Ve fakat.
CHP’liler, Samsun’un aydınlık yüzü olduğunu iddia ettikleri Atakum’u taşı değneği cebinde taşıyarak siyaset yapanlara teslim etmeleri de tam anlamıyla bir paradoks oluşturuyor.
ÜYE YAPISI DOĞRU SONUÇ VERMİYOR
Atakum’daki olay, çok partili demokrasi deneyimimiz daha yüz yılı doldurmamış ülkemizdeki siyasi partilerdeki üye yapısının da sakatlığını ortaya koyuyor aslında.
İnandığı ideolojiyi sürdürdüğüne inanan partilere üye olanlara saygı duyarım elbette ancak,  üye olanların büyük bölümünde bir yakınını kamu kurumlarından birine yerleştirme beklentisi olduğu da sır değildir sanırım.
ÜYE YAPISI SİL BAŞTAN OLMALI
Yukarıda saydığım beklentiyle bir partiye üye olmuş ama buna rağmen üye olduğu partiye hiç oy vermemiş çok sayıda insan tanıdım.
Bu nedenle de birilerinin adamı oluyorlar zaten.
Bu türden kişilerin kendilerine de saygıları olmadığı anlaşılıyor aslında.
Atakum’daki olay nedeniyle CHP üzerinden bir değerlendirme yapacak olursak, CHP, üyelerinin kullandıkları oylarla yapılan seçimlerden doğru sonuç alamaz.
Bir partilinin ağır şekilde yaralandığı olayların çıktığı Atakum’u yönetenlerin, CHP’nin bu üyelerince seçildiğini ne çabuk unuttuk.
Şunu bilir şunu söylerim:
Aynı şeyleri yaparak, doğu sonuç alınmaz.
Bu nedenle CHP, Samsun’daki büyün üyelere bir mektup yazarak istifalarını mı ister yoksa bütün üyeleri resen mi defterinden siler bilemem ama Samsun’da CHP’nin üye yapısından başlayarak, yeni bir başlangıca ihtiyacı var.
Partiye uzun yıllar emek vermiş tecrübeli üyelerden oluşacak bir komisyon bu görevi pekala yapabilir.