Rahmetli Kayınbabası Erdoğan Cebeci.
“Başka yer mi kalmadı cami yapacak.” derdi.
Valimiz Hüseyin Aksoy’da söyler buna benzer şeyleri.
O cesarete sahip olduğunu biliyor ve inanıyorum
Amma velakin.
İşler tersine döndü.
Valiler, 10-15 yıl önce böylesi bir durumla karşı karşıya kalmazlardı. Bırakılmazlardı demek daha doğru bir tanımlama olacaktır.
Ne zaman ki valilerden ve kaymakamlardan kömür dağıtmaları istendi. O gün bugündür valiler siyasilerin emrinde bir memurmuş algısı uyanmaya başladı.
O nedenledir ki, okulu yıkıp yerine cami yaptırılmak istenince sesleri çıkmaz oluyor.
Suyu mu çıktı Büyük Cami’nin.
Bizim Protokol Camimiz Büyük Camidir.
Bunu bilir bunu söylerim.
Cami!
Bilirim bu konu netamelidir.
Başta Babam Hacı Aydın Göker, eleştirecektir beni.
“Sen dine karşı mısın”
Biliyorum böyle bir algı uyandıracak bu yazı en başta benim babamda bile.
Ama doğru tektir. Göreceli değildir yani.
O bakımdan da doğru bulduğumu yazmak zorundayım. Başımı kuma gömemem yani.
Ahlakım bunu emrediyor.
Bakanımızın okul yaptırmak istediği yer var ya.
Bakanımız yürüme mesafesi 100 150 adım denize doğru gitse karşısına bir cami çıkacak oysa.
“O yetmez Atakum’a” diye söyleyebilesiniz.
Başka yer mi kalmadı cami yapacak.
Camlıca Tepesine sırf herkes görsün diye cami yapmaya benziyor.
Bu da öyle herkes görsün istiyorlar yaptıklarını.
Seçmen kanar ama, Yaratan’a nasıl anlatırsınız merak ederim.
Bırakın bu seçmene selam, yola devam hallerini
Metin Burma, bu konularda hassastır.
“Cami yaptıracağız, yer göster bize.”de.
Kent meydanı konusunda kendisini zor durumda bırakmış olsan bile, eminim yardımını esirgemeyecektir.