istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Samsun'un Deprem ve Heyelan Gerçeği (2)
Yazarlar // 1 Mayıs 2025 Perşembe 22:27

Ragıp GÖKER

Dün bu köşede Samsun'un yetiştirdiği sismologlardan Jeofizik Mühendisi Cemal Uğurtay'ın Samsun'da deprem ve heyelan riskine dair uyarlılarını okumuşunuzdur.

Canik'te aracını yıkarken iki kız evladıyla birlikte göçük altında kalarak feci şekilde yaşamını yitirdiği heyelan faciası, Samsun'un deprem ve heyelan gerçeğini bir kez daha hatırlattı bize ancak, son olarak Cemal Uğurtay'ın dikkati çektiği deprem gerçeği Samsun için yapılmış ilk uyarı da değil üstelik.

Son yerel seçimlerde CHP'nin Samsun Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Cevat Öncü'nün İMO Şube Başkanı olduğu dönemde Deprem Master Planı için ön çalışma yaptırılmıştı.

Daha sonra da Samsun Akademik Odalar Birlikteliği SAOB tarafından da deprem gerçeğinin yanı sıra, şehrin çözüm bekleyen sorunları ve sorunların çözümüne dair önerilerin de yer aldığı 'Kent Raporu' adı adlına bir de rapor yayınlamıştı.

Samsun kamuoyu ile da paylaşılan rapor dönemin ilgili kurumlarının yanı sıra, siyasetçilere ve dahi, 2019 seçimleri sırasında Büyükşehir Belediye Başkan Adaylarıyla da paylaşılmıştı.

Samsun'un bir önceki dönem Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Mustafa Demir de o raporun ve dolayısıyla deprem planının iletildiği adaylardan biriydi.

Ki;

Mustafa Demir bir mimardı ve dolayıyla da Mimarlar Odası Samsun Şubesinin de bir üyesiydi.

Demir'in, raporda yazılanlara ve dahası deprem ve heyelan uyarılarına duyarlı olması beklenen bir siyasetçiydi.

Demir, rapora gereken duyarlılığı maalesef gösteremedi.

Demir, deprem master planı ön çalışmasına gereken duyarlılığı gösterip, destek verebilmiş olsaydı, yaklaşık üç yıl sürecek bir çalışmanın sonucunda Samsun’un Deprem Master Planı ortaya çıkacaktı.

Demir, plan çalışmasına ve kent raporuna duyarlılık göstermediği gibi başta Mimarlar Odası olmak üzere, aralarında İMO gibi meslek örgütleriyle sürekli ters düşen uygulamalarıyla herkesi şaşırtan siyasetçi olmuştu.

Kendi iş yeri bile heyelanlı bölgede kurulu siyasetçiden de, deprem ve heyelan uyarılarına karşı duyarlı olması da beklenmezdi ya neyse!


İKBAL VE İHMAL

Samsun Büyükşehir Belediyesinde Ulaşım Daire Başkanlığı gibi çok önemli görevlerde bulunmuş bir bürokrat olan Akın Üner'in yazılarının yayınlandığı internet sitesindeki ''İhmal, ikbal, ikbal ve Çiğdem’in kara kaderi'' başlıklı duygusal yazısını okudunuz mu bilmem.

Üner, Eşini ve iki evladını dağdan düşen kayaların altında ezilerek ölümüne tanık olan bir annenin yürek yaralayan acısını kaleme aldığı yazısında , ''İkbal ve İhmal'' mesajıyla Samsun yerel siyasetçilerini eleştirmiş.

Ki;

Böyle bir durum nasıl eleştirilmesin.

Çiğdem Hanım, kıl payı kurtulmuş ancak, Açelya Mina ile Ayla'yı ve babaları Adem Kaya'yı ölüm aniden yakalamış ama facianın geleceği de gün gibi aşikarmış.

Akaryakıt İstasyonu sahibi tutuklanmış.

İstasyonu kuranlar, heyelanın önlenmesi adına üzerlerine düşen görevleri yaptılar mı bilmem.

Ve fakat.

Dere yatağında bu yapılaşmaya izin verenler ve ruhsatlarda imzaları bulunanlar kimlerdir?

Ki;

Yapılaşmaya siyaset kurumu dışında kimsenin onay veremeyeceği biliniyorken, siyaset kurumundan birilerinin soruşturmaya dahil edilip edilmeyeceklerine dahil bir bilgide yok henüz.

Canik'teki o akaryakıtın kurulduğu heyelanlı bölgede yapılaşmaya dair bir kararın alınması için belediye meclisinden bir kararın alınması gerekir sanırım.

Böyle bir karar varsa, o kararı kim ve kimler meclise gönderdi.

Kaç Meclis Üyesi ''Evet'' diyerek el kaldırdı.

Kaç Meclis Üyesi ''Hayır'' dedi.

Demem o ki;

Faciayı doğuran bir ihmal varsa ki, öyle gibi de görünüyor.

Yüreği yaralı Çiğdem Hanım'ın da, kaya kütleleri altında ezilerek can veren baba ve evlatlarının hepimizi yasa boğan acısının yüreklerimizde soğuması için bütün bu ayrıntıları bilmek zorundayız.

Bilmek zorundayız ki;

Bir daha böylesi acıları yaşamamak için önlemlerin alınması adına gerekli adımlar atılsın.