istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
En Büyük Bayram Bu Bayram
Yazarlar // 29 Ekim 2025 Çarşamba 12:37

Ragıp GÖKER

Bu yazının hazırlandığı gün olan 28 Ekim 2025, Gazi Mustafa Kemal’in 28 Ekim 1923 akşamı Çankaya Köşkü’ndeki yemekte, “Arkadaşlar, yarın Cumhuriyeti ilan ediyoruz.” dediği günün 102. yıldönümü.

Bugün Cumhuriyet Bayramı yani!

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün 10. Yıl kutlamalarında dediği gibi:
“En büyük bayram, bu bayram.”

Kutlu olsun hepimize.

Ve fakat.
Bazı kendini bilmez sersemler türlü iftiralarla karalamaya kalkışsa da, milletimiz bu kutlu güne hiç de kolay ulaşmadı.

Balkan ve Birinci Dünya Savaşlarından yorgun ve bitkin bir şekilde, büyük bir yenilgiyle ayrılan Osmanlı Devleti, Padişah VI. Mehmed (Vahdettin) döneminde Sadrazam Talat Paşa idaresindeki hükümet aracılığıyla, Midilli Adası’ndaki Mondros Limanı’nda demirli Agamemnon zırhlısında imzalanan ateşkes antlaşmasını kabul etmek zorunda kalmıştı.

Mondros Mütarekesi olarak bilinen bu ateşkes antlaşması, milletimizin büyük savaşta yenilgisini belgeliyordu.
Teslim olmuştuk yani.
Ordularımız dağıtılmış, silahlarımız elimizden alınmıştı.

Türk milletinin teslim alındığı belgenin, Mondros Limanı’nda demirli Agamemnon zırhlısında imzalanmaya zorlanması da manidardı.
Çanakkale’yi Agamemnon’la geçemeyenler, “Çanakkale’yi geçmemizi engellediniz ama Agamemnon zırhlısında ordularınızı ve silahlarınızı teslim ederken biz ikinci kez Truva zaferimizi kutluyoruz.” der gibiydiler.

Büyük Atatürk, Cumhuriyet’in ilanını neden 29 Ekim gününe denk getirdiğini soranlara, 30 Ekim 1918 günü imzalamak zorunda kaldığımız Mondros Limanı’ndaki Agamemnon zırhlısını hatırlatmıştır hep.

Cumhuriyet fazilettir.
Cumhuriyet aydınlanmadır.
Cumhuriyet, devlet yönetiminin bir ailenin elinden alınıp millete verilmesinin belgesidir. Ancak Cumhuriyetimizin ilan edildiği 29 Ekim 1923, Türk milletinin tarihindeki en büyük felaketlerden biri olan 30 Ekim 1918’in tarihimizden silindiğini de anlatır ve belgeler bir anlamda.

Türk milleti Cumhuriyet’e kolay kavuşmadı” dedik ya…
Sahiden de öyle.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, efsanevi Kurtuluş Savaşı’mızı başlatmak üzere 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a çıktığında manzara şuydu:
Ordularımız dağıtılmış, silahlarımız elimizden alınmıştı.
Ordu diye elde yalnızca asayiş görevi için izin verilmiş karakollar kalmıştı.
Onlar da işbirlikçi Ermeni ve Rum çeteleriyle kimi başıbozukları kontrol etmekle görevliydi.

On yıllarca süren savaşlar milletimizi yorgun ve bitkin düşürmüştü.
Elde avuçta yoktu.

Ve fakat.
Milletimiz, “Tekâlif-i Milliye” gibi uygulamalarla sofrasındaki bulgurun yarısını, ayağındaki çorabın tekini askerine vererek, büyük bir fedakârlık örneği gösterdi.
Bu fedakârlıklarla yürütülen savaş, 30 Ağustos 1922’de Büyük Zafer’le taçlandı.

Agamemnon zırhlısında teslim belgesini imzalamaya zorlanan milletimiz, topraklarının düşman çizmeleriyle kirletilmesine izin vermeyerek başlattığı Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle ayrıldı.
Ve 24 Temmuz 1923’te Lozan’da atılan imzalarla bağımsızlığını dünyaya yeniden ilan etti.

Bugün 29 Ekim 2025.
Bugün, Cumhuriyetimizin ilanının 102. yıldönümü.

Kutlu olsun!