Kocaelispor’u hatırlıyor musunuz?
Bi zamanlar fırtına gibi esiyordu.
Her takımın korkulu rüyasıydı.
Nerde şimdi?
Bilen var mı?
Aslında doğru soru ‘’Neden bu hale düştü?’’ diye olmalı.
Sonumuzun Kocaelispor gibi olmasından korkarım.
Ki;
Zaten, tehlike kapıda duruyor.
Daha dün ‘’Samsunspor’un sorunu iyi yönetilememek’ diye yazmıştım.
Güler misin ağlar mısın halleriyle karşı karşıya kalıyoruz sürekli.
Misal, fi tarihinde, birini transfer etmişiz ama adını bile hatırlamakta zorlandığımız bu adama parasını eksik ödemişiz. Dahası, borcumuzu ödemekte isteksiz davrandığımız gibi, FİFA nezdindeki girişimlerimizi ihmal etmişiz.
Bu kulübe yönetici yaptığımız muhteremler, mahkeme harcını bile yatırmamış.
Bu yüzden, geçen sene şampiyonluğa koşan takımımızın üç puanı silinmişti.
Birileri de ‘’Samsunspor kulübünde zaten iyi yönetici yok’’ diye düşünmüş olmalı ki, bir oyuncumuzu bile kaçırdılar.
Canımız fena yanmıştı.
‘’Bu işin peşini bırakmayız, bu konu bizim namus meselemiz’’ falan diyenler oldu.
Ama oyuncumuzu kaçırdığı için kendisinden şüphelenilen ve bu nedenle kulüple ilişkisi kesilen kişiyle daha sonra, bu kulübün çatısı altında, başka bir oyuncunun transferi bile görüşüldü.
Gel de gülme.
Geçen hafta takımın ihtiyacı olan bir bölgeye oyuncu transfer ediyoruz.
‘Şak’ tahta kapanıyor.
‘’Bu da nereden çıktı şimdi‘’ derken, eski bir oyuncumuza 415 bin lira borcumuz kaldığını öğreniyoruz.
Şok olduk ama bunda daha da şaşılacak durum, Samsun şehrinin parayı bulup transfer yasağını kaldıramamış olmasıdır aslında.
Biz buna üzülürken, aslında buz dağının dibinin çok derin olduğunu fark ediyoruz.
FİFA ve UEFA, dünyada en çok izleyici toplayan bu spor dalını daha da iyi hale getirmek istiyor. Avrupa Birliği bünyesine alacağı ülkelere üyelik için belli kriterler koyuyor ya, FİFA ve UEFA’da ülke federasyonlarına bazı bazı kriterlere uymasını emrediyor.
Kulüplere lisans alma zorunluluğu getiriliyor.
Bizim federasyonda Süper Lig dahil, birinci ve ikinci ligdeki takımlara lisans veriyor.
‘’Varsın lisansımız da olmasın’’ demek yetmiyor, federasyon bunu zorunlu kılıyor.
Ve fakat
Bu lisansı almak o kadar da kolay değil.
Federasyon her yıl kulüpleri tepeden tırnağa inceliyor.
Kulüplerin ‘Mali Fair Play Talimatına’ uymaları gerekiyor.
Yani özeti şu:
Güvenilir kulüp olmak.
Samsunspor’a ‘Güvenilir Kulüp’ olmadığımız gerekçesiyle o lisans verilmedi.
Kulübümüzü güvenilir hale getirmediğimiz için de federasyon şimdilik üç puanımızı silecek.
Yönetim, buna itiraz edecekmiş.
Kulübü arayıp ‘’Şartlar düzeldi mi?’’ diye sordum.
‘’Düzeldi’’ diyebilmek için geçmişten gelen borçların tamamının ödenmesi gerekiyormuş?
Bu da yetmiyor, kulüp mali yapısı tamimiyle düzgün ve işler hale gelecek.
O borçları ödememiz ve mali yapımızı düzeltmemiz şimdilik mümkün değilmiş.
Ama iyi niyetimiz varmış, ödemelerimiz düzenliymiş.
Bir zamanlar, bu ülkenin imrenerek baktığı bir kulüp yapımız vardı.
Şimdi ise ‘Güvenilir değil’ damgası yedik.
Nereden nereye.
Sebep olanlar utansın.
Bir de bu duruma seyirci kalanlar.