istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Erdoğan: Karadeniz'e çok şey borçluyuz
GÜNCEL // 22 Mayıs 2017 Pazartesi 12:18 // Güncelleme: 22 Mayıs 2017 Pazartesi 12:18

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bize hep aldığından çok daha fazlasını veren Karadeniz için hep birlikte çok daha fazlasını yapmaya mecburuz. Karadeniz'e çok şey borçluyuz. Karadeniz'e açılan tüm limanlar aynı çarşıya açılan dükkan gibidir" dedi.

Erdoğan: Karadeniz'e çok şey borçluyuz

KEİ 25. Kuruluş Yıldönümü Zirvesi Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre Merkezi ve Sergi Sarayı'nda başladı. Zirveye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım, Cumhurbaşkanı Prokopis Pavlopoulos, Rusya Başbaşbakanı Medvedev  de katılıyor.


ERDOĞAN ZİRVENİN AÇILIŞINDA KONUŞTU


"Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatının (KEİ) 25. Kuruluş Yıldönümü  Zirvesi"nin açılış konuşmasını Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaptı. Erdoğan  yaptığı konuşmada, Karadeniz şehri olan Rize kökenli bir  ailenin evladı olarak dünyaya gelen, hayatının önemli bir bölümü yine Karadeniz  şehri İstanbul'da geçmiş bir kişi olarak Karadeniz Ekonomik İşbirliği  Teşkilatının kendisi için ayrı bir öneme sahip olduğunu söyledi. Bu çatı altındaki ortaklığın güçlenip, pekişmesinin üye devletlerin gayretine tabi olduğunu anlatan Erdoğan, toplantılarına aktif olarak iştirak  etmenin, halkların refah ve huzuru odaklı projeler için çalışmanın hepsinin ortak  sorumluluğu olduğunu dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla birlikte halklar arasındaki insani  ilişkileri geliştirmeden, diğer çabaların tek başına yeterli olmayacağının açık  olduğunu vurgulayarak, "Üye devletler olarak her birimiz farklı dil ve  kültürlere, siyasi anlayışlara, ekonomik seviyelere sahip olabiliriz. Ancak hepimizin derdi, sevinci, kıvancı ve tasası; Karadeniz coğrafyasının ortak  paydasında birleşiyor. Denizci bir babanın oğlu olarak şunu rahatlıkla  söyleyebilirim ki Karadeniz'e açılan tüm şehir ve limanlar aynı çarşıya açılan  birer dükkan gibidir. Odesa, Novorossiysk, Varna, Köstence ve Batum'daki liman, tersane işçilerinin kaderleri Samsun, Trabzon ve Zonguldak limanlarındaki  meslektaşlarından farklı değildir." diye konuştu.


MEVSİM İYİ GEÇERSE HEM RİZE HEM SOÇİ SEVİNİR


Bölgede mevsim şartları iyi geçmişse, hem Rize'deki hem karşı tarafta  bulunan Soçi'deki çay üreticisinin sevindiğini aktaran Erdoğan, "Av mevsimi kesat  gitmişse Karadeniz'in her köşesindeki balıkçılar aynı sıkıntıyı paylaşır. Sel  felaketinden depreme, çevre kirliliğinden orman yangınına kadar her konuda bu  ortak hissiyat geçerlidir. Esasen Karadeniz; Tuna ile Avrupa'nın, Kızılırmak ve  Yeşilırmak'la Anadolu'nun, Don ve Dinyeper nehirleriyle Rusya ve Ukrayna  bozkırlarının bereketini harmanlayan bir anadır. Bize hep aldığından çok daha fazlasını veren Karadeniz için hep birlikte daha fazlasını yapmaya mecburuz."  ifadelerini kullandı.


"ÖRGÜTÜ SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNDE ETKİN HALE GETİRMELİYİZ"


Erdoğan, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütünün sadece bir ortaklık değil, aynı zamanda bir komşuluk dayanışması, kader paylaşması olduğunu kaydederek, şöyle devam etti:"Anadolu'da, 'komşu komşunun külüne muhtaçtır' deriz. Bugün bize, 'Bu örgütün en önemli başarısı nedir?' diye sorsalar, 'Dünyanın en zor coğrafyalarından birinde bölge ülkelerini aynı masa çevresinde ve ortak paydalar etrafında bir araya getirebilme beceresidir' derim. Bölge ülkeler arasında elbette birtakım siyasi, hatta askeri sorunlar olabilir. Karadeniz Ekonomik  İşbirliği Örgütünü bu sorunlardan ne kadar uzakta tutabilirsek, o denli verimli  çalışmasını sağlayabiliriz. Daha da ileri gidip, örgütü bu sorunların çözümünde etkin bir araç haline getirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bunun için kısır siyasi tartışmalara girmeden, farklılıklarımız değil, müştereklerimiz üzerinde  yoğunlaşarak çalışmalarımızı yürütmeliyiz. Örgütün bir nevi mutfağı olan çalışma gruplarının güçlendirilmesi bu bakımdan çok önemlidir."

Türkiye olarak beş çalışma grubunun birden koordinatörlüğünü  yürüttüklerini dile getiren Erdoğan, "Tabii gönlümüzden geçen, her üye devletin  en az bir grubun koordinatörlüğünü üstlenmesidir." dedi.

Erdoğan, çalışma gruplarına katılım düzeylerini artırabilmeleri  halinde örgütü daha dinamik duruma getirebileceklerini ifade ederek,  "Sokaklarımızdaki insanların günlük hayatına hitap eden projelere ne kadar fazla  eğilirsek o kadar doğru yoldayız demektir. Karadeniz Çevre Otoyolu Projesi, bu  bakımdan çok güzel bir örnek olarak karşımızda duruyor. Biz projenin ülkemize ait  kısmını 10 yıl önce tamamlamıştık. Aynı şekilde İstanbul Boğazı'nın altında ve  üstünde dünya çapında öneme sahip dev ulaştırma projelerini hayata geçirdik.  Diğer ülkeler de benzer projeleri tamamlarsa Karadeniz'i çepeçevre saran,  insanlarımızı birbiriyle kucaklaştıran bir ulaşım ağını kurmuş oluruz."  değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ticaretin ve yatırımların sağlıklı zeminde  yürüyebilmesinin temel şartının huzur ve istikrar olduğuna işaret ederek,  konuşmasını şöyle sürdürdü: "İçinde bulunduğumuz hassas Karadeniz coğrafyasının barış, istikrar ve  refah içinde kalkınması hepimizin ortak amacı olmalıdır. Türkiye olarak ülkemize  ilgi duyan tüm uluslararası yatırımcılara her türlü desteği veriyoruz. Bu konuda  hiçbir ayrımcılık yapmıyoruz. Arnavut Ramiz'i, Sırp Todor'a, Azeri Eldar'a hangi  kolaylıkları gösterdiysek, Rus Dimitri'ye, Moldovalı Adrian'a, Ukraynalı Viktor'a  da aynı şekilde imkanlar sunduk. Türk yatırımcılarının da örgüt üyesi ülkelerin  çoğunda benzer şekilde hüsnükabul görmesinden memnuniyet duyuyoruz. Özellikle  Türk müteahhitlerinin Karadeniz coğrafyasının çeşitli şehirlerinde inşa ettikleri  tesisleri, geleceğe yapılmış birer yatırım olarak görüyoruz. Bu güzel örneklere  rağmen örgüt üyesi ülkelerin kendi aralarındaki ticaret ve yatırımların  potansiyelimizin çok altında olduğu bir gerçektir. Adriyatik'ten Pasifik'e,  Sibirya'dan Toroslar'a kadar uzanan bu engin coğrafyanın imkanlarını çok daha iyi  değerlendirmenin yollarını aramalıyız."


"İŞ BİRLİĞİMİZİN DİĞER ULUSLARARASI ÖRGÜTLERE DE ÖRNEK OLMASINI  TEMENNİ EDİYORUM"


Cumhurbaşkanı Erdoğan, sadece turizm alanındaki potansiyelini hakkıyla  kullanabilmenin dahi Karadeniz'in geleceğinde yepyeni bir dönemin başlamasını  sağlayacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti: "Son yıllarda ülkelerimiz arasındaki vize engelinin kaldırılması  konusunda büyük mesafeler katettik. Hatta Türkiye olarak, Gürcistan ve Ukrayna  ile olduğu gibi, pasaportsuz seyahatin yolunu da açtık. Biz bu kolaylığı tüm üye  ülkelere yaymak ve insanlarımızı birbirleriyle olabildiğince yakınlaştırmak  istiyoruz. Diğer yandan bu çatı altındaki iş birliğimizin diğer uluslararası  örgütlere de örnek olmasını temenni ediyoruz. Bu anlayışla dönem başkanlığı  önceliklerimizi belirlerken sadece bölgemizin değil, dünyamızın ihtiyaçlarını da  göz önünde bulundurduk. Birleşmiş Milletlerin önümüzdeki 15 yıllık gündemi olan  sürdürülebilir kalkınma konusunda, bu örgütle iyi bir sinerji yakalamayı  hedefliyoruz. Önceki hafta Çin'de yapılan Kuşak ve Yol Zirvesi'nde de  Karadeniz'in lokomotifi olduğu geniş bir coğrafyada ticari ve insani  ilişkilerimizi geliştirmenin yollarını konuştuk, tartıştık. Yılbaşından beri dönem başkanlığını yürüttüğümüz Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü içinde tüm  üye devletlere karşı adil, tarafsız ve dengeli olmaya çalışıyoruz. Bugün kabul  edeceğimiz zirve bildirgesinin taslağını hazırlarken de tüm üye devletlerin  hassasiyetlerini dikkate almaya özen gösterdik. Bu konuda üye devletlerin  tamamından da aynı samimiyeti ve desteği görmekten memnuniyet duyduğumuzu  özellikle belirtmek istiyorum. Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü 25. Yıldönümü  Zirve toplantısına tekrar hoşgeldiniz. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını  diliyoruz."


KARADENİZ EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATI NEDİR?


Türkiye'nin girişimleri ile 25 Haziran 1992'de İstanbul Zirvesi  sırasında yayımlanan bir deklarasyonla kurulan KEİ'nin Arnavutluk, Azerbaycan,  Bulgaristan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Romanya, Rusya Federasyonu,  Sırbistan, Türkiye, Ukrayna ve Yunanistan olmak üzere 12 üyesi bulunuyor