Yener Cabbar yazmış dün. TSO Başkanının vizyonu olması gerektiğini söylemiş.
Adaylardan Servet Keskinsoy’ un proje bazlı konuştuğunu ve seçim çalışmasını da, mevcut durumu eleştirmekten çok, kendi yapacakları üzerinden yürüttüğünü anlatmış.
Ki; Servet Keskinsoy’ un mevcut durumu eleştirmeyi herkesten çok hak ettiğini düşünüyorum ben.
Salih Zeki Murzioğlu, Adnan Sakoğlu’ nu devirken, seçim sırasında uygulanacak stratejiyi belirleyen kişinin Servet Keskinsoy olduğunu bilenlerdenim.
‘’Adnan Sakoğlu yıkılsın da ne olursa olsun’’ anlayışı değildi bu stratejinin temeli.
Gerçekten de Oda da değişim olsun isteniyordu.
Değişim isteyenler, Samsun TSO’ nun ortak akılın egemen olduğu bir anlayışla yönetilmesini istiyorlardı, bunu söylerken de projeler ortaya konuluyordu.
‘’Samsun’da var, Samsun için al’’ kampanyası bunlardan birisiydi mesela.
Ortak aklın üretimidir bu proje.
Ve fakat
Bizatihi Başkan’ın uygulama başlarken yaptığı hatalar sonucunda bu projede başarıya ulaşılamamıştı.
Kampanyayı duyurmak amaçlı yapılan basın toplantısında, Başkanın masasında Samsun ürünü yerine başka bir ilde üretilen ürünün bulunması affedilir bir hata değildi.
Ki; o ürünler Samsun’da da üretilirken üstelik.
Yener Cabbar, Murzioğlu’ nun da kampanya sırasında vizyon ortaya koyması gerektiğini yazmış.
Vizyon öyle alınır satılır bir obje değil ki.
Ne konacak ortaya.
Ortak bir akıl ile üretilebileceği doğrudur.
Ama Başkanın etrafında bu vizyonu oluşturmasına katkı verecek bir ekip oluşmadı ki.
Daha henüz tazeliğini koruyor şu Ödül gecesi yaşanan rezillik.
Vizyon oluşturma yeteneğine sahip bir ekip oluşsaydı odada bu rezalet yaşanır mıydı?
Sanmam.
Ve fakat
Ben bütünüyle oda çalışanlarını suçluyor değilim.
Onlar her daim ellerinden geleni yaparlar. Kendilerine verilen görevi yerine getirirler.
Bununla sınırlıdır yapacakları.
Balık baştan kokar diye boşuna söylememişler.
Sorgulamamız gereken kişiler değil, yönetim anlayışıdır.