Yazarlar // 30 Nisan 2025 Çarşamba 08:23
Ragıp GÖKER
Resmi rakamlara göre yaklaşık 50 bin dolayında insanımızı yitirdiğimiz 11 ili etkileyen Kahramanmaraş merkezli depremin felakete dönüşen etkilerini üzerinden 2 yıl geçmeden unutmuştuk.
Geçen hafta İstanbul 6.2'yle sarsılınca korkularımızı biraz olsun tazeledik ama depremin etkisi yıkıcı olmayınca da korkularımızı başka bir deprem oluşuncaya ötelemiş olduk.
Oysa 6.2 şiddetinde deprem de büyük depremlerden sayılır.
Okurlarımızdan Haldun Baş’ın önerisiyle konuştuğum sismologlardan Jeofizik Mühendisi Cemal Uğurtay, 6.2 şiddetindeki depremin yıkıcı olmama nedenini, depremin düşey dalgalarla oluşmasına bağlıyor ki, İstanbul için asıl tehlikenin Gemlik körfezindeki fayın kırılmasıyla oluşabileceğini söylüyor.
Cemal Uğurtay yıllarca MTA'da sismik araştırmalarda görev yaptıktan sona emekli olmuş bir yer bilimci olarak, Kuzey Anadolu fayının Samsun için olası tehlikesine de değiniyor.
Ki;
Kahramanmaraş merkezli depremlerin 700 Km. uzaklıktaki Samsun'da hissedilmesine dikkati çekerek, 70 Km uzaklıktaki Ladik üzerinde kırılacak fayın oluşturacağı depremin Samsun için yıkıcı etkileri olacağını belirtiyor.
Cemal Uğurtay, Özellikle Atakum'da çok katlı yapılaşmanın olası 7 şiddetindeki bir deprem sırasında yıkıcı etkilerinin can ve mal kaybına sebep olacağını da belirterek, Derecik'ten itibaren Atakum stadyumuna kadar olan bölgenin deprem için riskli bölgeler olduğu gerçeğinin altını ısrarla çiziyor.
Ki;
Toprak yapısının küçük çaplı depremler için bile dayanıksız olduğu bilinen Balaç çevresinde çok katlı yapılaşmalar hepimizin dikkatini çekmiş olmalı.
Müteahhitler, gökdelen özellikli çok katlı yapıları ''Fore kazık çaktık'' şeklinde savunuyorlar ancak, Cemal Uğurtay gibi uzmanlar, kayan zeminlerde fore kazıklarında yıkımı engelleyemeyeceğini öne sürüyorlar.
HEYELAN TEHLİKESİ DE SÜRÜYOR
Cemal Uğurtay ayrıca, Canik'teki AVM'nin yanı başındaki Akaryakıt İstasyonun araç yıkama bölümünde meydana gelen heyelan sonucu bir aileden, 2'si çocuk, 3 kişinin ölümüyle sonuçlanan heyelan felaketinin, Samsun için tehlikesinin hala sürdüğüne de dikkati çekiyor.
Samsun bu kış yerde uzun süre halan kar yağışıyla yüzleşti biliyorsunuz.
Samsun'da kar yağışının peşi sıra, aralıklı olsa bile uzun süreli yağışlar etkili olmuştu.
Cemal Uğurtay'a göre heyelanın gerçekleştiği bölge dahil 500 metre derinliğe kadar oluşmuş 'jips'li yapının her zaman heyelan tetikleyebilir özellik taşıyor.
Samsun'da volkanik bazaltlar nedeniyle kayalar ayrışıyor ve bu da heyelan oluşmasına neden oluyor.
Cağaloğlu'ndaki toprak kaymasıyla, Canik'teki felaketin, Samsun'da heyelanların oluşabileceğini de bize gösteriyor.
BELEDİYELER DİKKATLİ OLMALI
Ülkemizde her gün çok sayıda deprem oluşuyor.
Deprem ülkesi olduğumuz gerçeğini hiç bir zaman unutamamamız gerekiyor yani.
Ki;
Kuzey Anadolu Fayı'nın her yüz yılda bir büyük deprem oluşturacağı gerçeğinden hareketle 82 yıl önce oluşmuş Ladik depreminin neden olduğu yıkıcı etkiyi de her daim göz önünde bulundurmamız gerekiyor aslında.
Cemal Uğurtay'a göre, Taşova'dan, Kastamonu'ya kadar yırtılmamış bir fayın üzerinde yaşıyoruz.
Küçük ölçekli depremlerin bile heyelanları tetiklediği biliniyorken, dikkate alınır mı bilmem ama belediyelerin yapılara ruhsat verirken daha dikkatli olmaları gerektiğini de son bir kez daha hatırlatmak isterim.