MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, daha önce terör örgütleriyle işbirliği içinde olmak gibi ağı eleştiriler getirdiği İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e, ‘’Evine dön’’ çağrısında bulundu.
Bahçeli’nin bu sürpriz çıkışına çok kişi gibi biz de şaşırdık.
Devlet Bahçeli, neden böyle bir çağrı yapmış olabilir?
Herkes kendi meşrebine göre bu duruma bir yorum getirebilir.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İYİ Parti’yi de, Cumhur İttifakı içine görmek istediğini sanırım bilmeyen yoktur.
Ve fakat.
Cumhurbaşkanının bu yöndeki arzusuna karşın, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin ise buna rezerv koyduğu da biliniyor olmalı.
O vakit, Bahçeli’nin, Akşener’e yaptığı ‘’Evine dön’’ çağrısını ‘’Rezervi kaldırıyorum’’ şeklinde mi okumalıyız.
İYİ Parti’den gelen ilk tepki ‘’Biz zaten evimizdeyiz. Başkalarının kuyruğuna takılıp, evin yolunu kaybedenler düşünsün’’ şeklinde olmuş ama bu çağrının tam olarak ne anlama geldiği de Devlet Bahçeli tarafından açıklanmalı diye düşünüyorum.
İlk kez işitildiğinde herkesin şaşırdığı bu çağrıya ne anlam yüklenebilir.
Bu çağrıyı, ‘’MHP’ye dön’’ olarak mı anlamalıyız.
Ki;
Devlet Bahçeli, Akşener’in Ayasofya ziyaretine bağlayarak yaptığını söylediği için çağrıyı, ‘’MHP’ye dönmesini istiyor’’ şeklinde yorumlayanların sayısı oldukça fazla zaten.
Ama Bahçeli’nin konuşmaları sırasında, İYİ Parti’yi anarken ‘’İP’’ diyerek aşağılamaya çalışmasının yanı sıra, Akşener’e dönük ağır eleştirileri ışığında, çağrıyı ‘’Evinin kadını ol’’ şeklinde de okumak mümkün.
MİLLET İTTİFAK’NI DAĞITMA PLANI MI
‘Evine dön’ çağrısını, Millet İttifakı’nı dağıtma arzusunun bir planı olarak okuyanların sayısı da oldukça fazla.
Ki;
Birçok kişi bu seçeneği kuvvetli bir ihtimal olarak görüyor.
Bu çağrının Muharrem İnce’nin parti kurma hazırlıklarına dair haberin peşinden gelmesi de manidar aslında.
Ve fakat.
Her şey, Kılıçdaroğlu’nun kurultay konuşmasındaki ‘’Dostlarımızla kazanacağız’’ sözünde gizli sanki.
Yerel seçimlerdeki başarı tek başına CHP’ye mal edilemez biliyorsunuz.
Kürt oyları da etkili olmuştur elbette ama başarı aslında Millet İttifakı’nın başarısıdır.
Kaldı ki, buna dair ilk işaret Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş için yapılan Anayasa oylamasındaki ‘Evet’ ve ‘Hayır’ oyları arasındaki bir puanlık fark sırasında alınmıştı.
İstanbul seçiminin tek başına bir hikayesi var elbette ama başta Ankara olmak üzere bir çok büyükşehir belediyesini Millet İttifakı’nın desteğiyle CHP’nin kazanması, olası bir genel seçimde Cumhur İttifakı’nın bir yenilgisine yol açabilir diye düşündürmüş olabilir pekala.
Adana Büyükşehir Belediyesi mesela, çok uzun yıllardan beri AK Parti ile MHP arasında değişiyordu.
CHP’yi kimse hesaba katmıyordu.
Sonuçta Adana seçimini de CHP adayı kazandı.
Katma değeri en yüksek şehirlerin belediye yönetimi artık CHP’de.
Bu durumun Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilere, ileriye dönük planlar yaptırması kadar doğal bir durum olamaz.
Bu planlardan biri Millet İttifakı’nın dağıtılmasını sağlamak olamaz mı?
Neden olmasın.
‘Evine dön’ çağrısının yapılmasındaki asıl amaç yakında anlaşılır bence.
Bekleyip göreceğiz.