bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Emanetinin Bekçileriyiz
Yazarlar // 10 Kasım 2015 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

77 yıl önce bugün saatler 9’u beş geçtiğinde, o büyük insan hayata gözlerini yummuştu.
Türkiye ağlıyordu.
Türk halkı Ata’sını sonsuzluğa uğurlarken, onun emaneti olan Cumhuriyeti koruyup kollayacağına da yemin ediyordu.
Ata’mıza çok şey borçluyuz.
Devrimlerini sonsuza kadar yaşatacağız.
Bugün atamızın 77. ölüm yıl dönümü.
Dün sabah evden çıkarken ‘’Ata’mızı yazmalıyım’’ diye düşündüm.
Gazeteye geldiğimde O’nun için söylenen sözlere göz atarken O‘nunla cephelerde savaşmış düşmanları bile ne güzel şeyler söylemiş.
Bunlardan biri Yunanistan Başbakanı Elefterios Venizelos’tur.
İngiliz’lerin kışkırtmasıyla geldikleri Anadolu’dan 26 Ağustos 1922’de başlayan ‘Büyük Taarruz’un sonucunda gelen  ‘Büyük Zafer’den sonra İzmir’den denize dökerek yudumuzdan kovduğumuz Yunan halkının Başbakanı, mesela O’nun komutasındaki Türk ordusuna yenilmiş bir ulusun önderi olarak, Mustafa Kemal Atatürk’e  hiç kin ve nefret beslememiş.
Hatta Atatürk’e hayran olduğu bile söylenebilir.
Venizelos, savaşın üzerinden henüz 10 yıl geçmiş olmasına rağmen Büyük Önderimiz için ‘’Bir ulusun hayatında bu kadar az sürede bu denli kökten değişiklik pek seyrek gerçekleşir. Bu olağanüstü işleri yapan Mustafa Kemal, hiç kuşkusuz kelimenin tam anlamıyla büyük adam niteliğine hak kazanmıştır. Ve bundan dolayı Türkiye övünebilir’’ deme yürekliliğini gösterebilmiş.
İngiltere Başbakanı Winston Churchill’ de ‘’Savaşta Türkiye'yi kurtaran, savaştan sonra da Türk milletini yeniden dirilten Atatürk’ün ölümü, yalnız yurdu için değil, Avrupa için de büyük kayıptır. Her sınıf halkın O'nun ardından döktükleri içten gözyaşları bu büyük kahraman ve modern Türkiye'nin Ata'sına değer bir görünümden başka bir şey değildir’’ diye konuşmuş.
77 Yıl önce kaybettiğimiz Atamız için İngilizlerin en büyük gazetelerinden biri olan Daily Telegraph’ da ‘’Atatürk, Türk milletinin ruhunda Türk bayrağı gibi dalgalanan bir baştı’’ manşeti atılmış.
Sadece bunlar mı, Japonya’dan Amerika’ya, Afrika’dan, İskandinav ve Baltık ülkelerine kadar birçok ülkeden taziye mesajları gelmiş.
Hepsi Büyük Önder’in askeri bir deha olduğu görüşünde birleşirken, yok olmak üzere olan ulusumuzu kısa sürede çağdaş bir ülke haline dönüşümünü sağlayan siyasi zekasına da hayranlıklarını belirtmişler.
Hal böyleyken, bizde O’nu hala anlamayanların varlığına ise şaşırıyorum.
Milliyetçi muhafazakarların yere göğe sığdıramadığı bir yazarımız ‘’ Mustafa Kemal, kafanın yalnız dışını değil içini de tanzime kalkıştı. Batı şapkaydı. Şapka ve itaat. Kalabalığın yerine "Şef" düşünecekti. Kur’an rafa kalktı. "Nutuk" çıktı ortaya. Bir nutuk ve bir fırka. Bir lokma ve bir hırka. Önder önüne gelenin kellesini vurdurdu. Fırka hiçbir zaman ağzını açmaya cesaret edemeyen kalabalıkların ağzına vurulan kilide bir yenisini daha ekledi. Sonra yenildi içildi. Ve hazret sirozdan kıvrandığı yataktan bir tanrı olarak kaldırıldı. Bir tanrı veya bir şeytan’’ demiş mesela.
Ve bunlardan cesaret alan birileri de, günümüze gelindiğinde  ‘’Olmasaydın da olurduk ‘’ deme cüretini göstermiş, böyle diyerek gazetelere ilan bile vermişti.
Olmasaydı olamayacaktık oysa.
Bunu bütün dünya anlamıştı.
Bizde bazı kafalar hala anlamamak için direniyorlar.
Sen rahat uyu Ata’m.
Türk Ulusu, emanetinin bekçisi olarak dimdik ayakta duruyor hala.