bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Yarım Asra Yaklaşıyoruz  Hala Para Konuşuyoruz
Yazarlar // 1 Temmuz 2014 Salı 00:00

Ragıp GÖKER

Samsunspor’un 49 yıllık ömrünün son 37 yılına gazeteci olarak tanıklık edenlerdenim.
Bu yarım asra bir adım kalmış yolculuğun büyük bir bölümü hep sıkıntılı geçmiştir.
Samsunspor’un bir dönem hariç para sorunu hep vardı.
Ve fakat
‘’Son üç yılda olduğu kadar da hiç olmamıştı’’ diye söylesem abartmış sayılmam.
Bu yolculuk sırasında iki kere kayyum korkusu yaşadı kulüp.
İlki 70’li yılların sonuna denk gelir.
Bir diğeri de üç yıl öncesine.
Kulübün para bakımından en rahat dönemini Hasbi Menteşoğlu’nun Başkan olduğu dönemdir. Ki; o bolluk ve rahatlık sonucunda o zamanki adı Birinci Lig olan Süper Lig’de 23 hafta boyunca lider kalabilmiş bir takımımız olmuştu.
O kadro da şimdiki Başkan Emin Kar da vardı Tanju Çolak da. Şampiyonluk son dört haftaya girilirken İstanbul’da oynanan Galatasaray maçında gelen 4-1’lık yenilgi sonrasında kaybedilmişti.
Rahmetli Hasbi Ağa Başkan olmadan önce de sorunlarımız vardı. Zamanın Valisi Rahmetli Mustafa Gönül’ün elinde makbuzla Şehir Kulübünün kapısında beklediğini ama sadece iki kişiden 20’şer bin lira gelince öylece kalakaldığını ve bu duruma çok şaşırdığını hatırlarım rahmetlinin.
‘’Hafızayı beşer nisyan ile maluldür’’ derler ya.
Bir araştırmaya göre insan hafızası 23 günde unutturmuş olanları.
Samsunspor’un şimdiki durumu geçmişte yaşananlara şeklen benziyor ama bire bir aynı durum değil aslında.
Samsunspor, 7 kez şampiyon olarak Şüper Lig’e çıkmış ama durum şimdiki şampiyonluklar gibi değildi hiçbir vakit.
Son şampiyonluk hariç öncekilerde böyle paralar verilmiyordu.
Son çıkışımız sırasında Erkut Tutu başkandı.
Ve fakat
Bunun keyfini yaşayamadan yönetim kongreye gitmek zorunda kaldı. O kongrede Kazım Gürol Yılmaz Kulüp Başkanı oldu.
‘’Keşke bunlar hiç yaşanmasaydı’’ demek şimdi kolay ama o dönemde herkes başlangıçta yeni başkan Kazım Gürol Yılmaz’ı ve yönetimini alkışlamıştı.
Takımımız o yıl çıktığı Süper Lig’de tutunamayıp küme düşerken Kazım Gürol Yılmaz da görevini bırakmıştı.
Kazım Yılmaz kaçarcasına yönetimi bırakırken, Samsunspor’un mali bir çöküntüyle baş başa kalmasına neden olmuştu.
Tek bir oyuncumuz Hakan Aslan kalmıştı elimizde onu da sezon başında Sivasspor’a satmak zorunda kalmıştık.
Emin Kar kulübün kayyuma kalmaması için aday olmuştu.
Bu durumu da hepimiz alkışladık ve Emin Kar’a büyük destek verdik.
Zar zor kurulan bir ekiple kısa süreli bir hazırlık döneminden sonra başlayan PTT 1. Lig’de ancak tutunabilmiş, ligin bitimine iki hafta kala oynadığımız Gaziantep Büyükşehir Belediyespor maçından alınan 3 puanla ligde kalmayı başarmıştık.
Bu durum herkes tarafından büyük bir başarı olarak kabul edilmiş taraflı tarafsız herkes Emin Kar ve arkadaşlarına teşekkür etmişti.
‘’Artık bırakırlar’’ derken Emin ve arkadaşları yeniden göreve talip olduklarını söyleyince hepimiz ‘’Bir bildikleri olmalı’’ demiştik.
Ve fakat
Takım çok başarılı bir sezon geçirip Süper Lig’in eşiğinden dönerken, yönetim bir sezon boyunca yine mali sorunlarla boğuşmuştu.
Şimdi yeni bir sezon başlıyor.
Bu sezona girerken herkesin gözü yine Emin Kar’ın kararını bekliyordu.
Kendisine her sorulduğunda ‘’Aday değilim’’ derken, kulübe yakın çevrelerde  Emin Kar’ın bir aday çıkması durumunda koltuğu bırakmayacağı ve yeniden aday olacağı konuşuluyordu.
Nitekim öyle oldu.
Kongreden iki gün önce ben dahil Samsun basının da yer aldığı gibi…
Erkut Tutu Kongreye listesini sununca; Emin Kar beklenen hamleyi yaptı ve yeniden aday oldu.
Bugün durum şu:
Emin Kar o koltuğu sevmiştir.
Ama bu defa pabuç bahalıdır.
İki sezon boyunca kendisine bu şehir tarafından sağlanan para desteğinin bu yıl artık olmayacağına inanıyorum.
Kaynak sorunu bu sezon da en çok konuşulacak konuların başında gelecektir.
Demem o ki;
Önümüzdeki yıl 50. yaşına basacak yarım asırlık Samsunspor Kulübü’nün halen para konuşuyor olması ve bu sorunu aşmak için en ufak bir çabanın gösterilmemesi acı veren bir durumdur.
Samsunspor kurumsal bir yapıya kavuşur mu bilemem.
Bildiğim şudur:
Kurumsallaşma olmazsa bırakın 50. Yıl’ı, biz göremeyiz ama 100. yılında da halen bu konuları konuşur oluruz.