istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
CHP'nin Kılıçdaroğlu Sorunsalı
Yazarlar // 31 Mayıs 2025 Cumartesi 20:28

Ragıp GÖKER

Özgür Özel'in, Genel Başkan seçildiği 38. Olağan Kurultayı ile 21. Olağanüstü Kurultayı'nın iptali için açılan dava 30 Haziran'a ertelenmişti biliyorsunuz.

Davanın nasıl sonuçlanacağına dair bir görüş belirtemeyiz elbette.

Ve fakat.

Özellikle Kemal Kılıçdaroğlu'nun suskunluğu, kimi CHP'lilerde kararın iptal şeklinde çıkabileceğine dair endişeleri de artırmış gibi.

Ankara'daki dostlarımız, CHP'nin içini kaynayan bir kazana benzetiyorlar.

Kimi hakarete varan karşılıklı suçlamalar havada uçuşuyormuş.

CHP'de oklar Kemal Kılıçdaroğlu'na doğru yönelmiş durumda.

Kim haklı bilmem ama bildiğim bir şey var.

Cumhuriyeti kuran parti bu duruma düşmemeliydi.

En son söyleyeceğimi, peşin söyleyeyim.

Davayı kendisinin açmadığını söyleyebilir ama Kemal Kılıçdaroğlu, davet edildiği TRT ekranlarında, kurultayla ilgili şaibe iddiaları konusunda suskunluğu nedeniyle Özgür Özel'i, ''Sükut ikrardandır'' diyerek suçlarken, davanın açılması nedeniyle suskunluğu da, kendisine dönük ''Sükut ikrardan gelir'' ifadelerinin kullanmasına zemin hazırlıyor.

Kılıçdaroğlu'nun CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı olmasını savunanlardanım.

Gerek ekonomik sorunlar, gerekse 6 Şubat depremleri gibi bir travmanın yaşanması nedeniyle oluşan konjonktürün bir sonucu olarak Kılıçdaroğlu'nun o seçimi kazanabileceğini de düşünmüştüm açıkçası.

Çok iyi bir Cumhurbaşkanı olacağı iddiasında değildim ama Kılıçdaroğlu'nun kazanması durumuna ülkede birçok şeyin değişebileceğine inanmıştım.

Olmadı.

Kılıçdaroğlu, kaybedilmesi, kazanılmasından daha zor olan bir seçimi kaybetti.

Seçimin kaybı, CHP'lilerin yanı sıra, muhalefet bloğunun direncini de kırmıştı.

Sebep olduğu durum nedeniyle özür dilemeli ve ''Benden bu kadar'' diyerek çekilmesini bilmeliydi ancak, o koltuğunu korumak adına direnmeyi seçti.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 29 Mayıs 2023 sabahı yayınladığı videolu mesajında, ''Değişmeyen tek şey değişimidir'' çıkışıyla ateşlediği kurultay sürecinin sonunda Özgür Özel CHP'nin Genel Başkanı seçilmişti.

Kılıçdaroğlu ve ekibi yeni yönetimi kutlamak ve başarı dilemek yerine, seçime şaibe karıştığı iddiasıyla kurultayın iptali için dava açarak, CHP'yi bir kaos ortamına doğru sürüklemeyi seçtiler.

 

CHP BÜYÜKŞEHİRLERİ KAZANMIŞKEN

VE İMAMMOĞLU HAPİSTEYKEN

Kurultay sonrası yenilen CHP,  31 Mart yerel seçimlerinde Ankara ve İstanbul'u un yanı sıra, birçok ilde seçimi kazanırken, 1977 genel seçimlerinden sonra ilk kez Türkiye'nin birinci partisi oldu.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İstanbul'u kazananın Türkiye'yi kazanacağı inancıyla CHP'nin Cumhurbaşkanı Adayı olmak için başvuruda bulundu.

Başvurunun ardından İmamoğlu'nun Kıbrıs'taki bir üniversiteden yatay geçişle geldiği İstanbul Üniversitesi İşletme fakültesinden aldığı diploması 18 Mart akşamı iptal edildi.

İmamoğlu, 19 Mart sabahı da, terör ve yolsuzluk suçlamalarıyla gözaltına alındıktan sonra tutuklanarak Silivri'de hapsedildi.

İmamoğlu'nun yanı sıra, İstanbul'daki bazı ilçelerin belediye başkanlarıyla birçok İBB çalışanının suçsuz olduklarını, davaların adli olmayıp, siyasi olduğunu iddia eden CHP, tutukluların salıverilmesi için müthiş bir kampanya başlattı.

Her hafta sonu bir ildeki mitinglerin yanı sıra, Özgür Özel, Saraçhane mitinglerinden sonra her Çarşamba günü İstanbul'un bir ilçesinde düzenlediği mitinglerde İmamoğlu ve arkadaşlarının suçsuz olduklarını anlatıyor.

Yargı kıskacındaki CHP zor bir süreçten geçiyor

Özgür Özel'in liderliğinde CHP'nin anketlerde AK Parti'nin önünde olduğu iddia edilirken, Kılıçdaroğlu, yandaşlarının açtığı davayla ilgili ifade vermekten çekindiği gibi, kamuoyunu da aydınlatacak bir bilgi vermekten de kaçınıyor.

Özgür Özel liderliğindeki CHP içine düşürüldüğü zor bir süreci aşmaya çalışırken, Kılıçdaroğlu ise arkadaşlarının açtığı davadaki iptal kararının ardından mahkeme kararıyla yeniden koltuğa oturmayı mı bekliyor anlayamadım.

Bu işin sonu CHP için hiç iyi görünmüyor.

CHP bölünme gibi bir tehlikenin eşiğinde yani.

CHP bölünürse bunun faturası başkasına değil bizzat Kılıçdaroğlu'na çıkacaktır.  Zira CHP'de Kılıçdaroğlu doğrudan sorunun kaynağı olarak gösteriliyor.

Yazının manşetini, ''CHP'NİN KILIÇDAROĞLU SORUNSALI '' şeklinde atmamızın nedeni de budur zaten