Aile Hekimine Bu Reva mı
Yazarlar // 23 Aralık 2025 Salı 13:17

Ragıp GÖKER

Hayatı Binbir Gece Masalları gibi görenler var ama hayat o masallardaki gibi değil maalesef.
Tamamıyla gerçek:
Binbir zorlukla tıp fakültesini bitirmiş, gecesini gündüzüne katmış bir hekim, hasta gelmedi diye maaşından kesinti yiyor.

Sormazlar mı adama, “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?” diye.

Samsun’da, memleketin her köşesinde aile hekimleri feryat figan ama Sağlık Bakanlığı kulak tıkamış, “Bildiğimizi okuruz” havasında.

Peki, bu muamele reva mı o hekimlere?

Hani birini deli ederler, sonra da “Niye delirdin?” derler.
Tam da o hesap yani.

Bir an olsun düşünün.

Hekimler, yıllarını kitaplara gömmüş, ailelerinden uzak kalmış, uykusuz geceler geçirmiş.
Tıp okumak kolay mı sanıyorsunuz?

Samsun’daki Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nde bile kaç öğrenci pes ediyor, biliyor musunuz?

Sonra atanıyorlar aile sağlığı merkezlerine, “Koruyucu hekimlik yapın” diyorlar.
İyi, güzel de hasta gelmezse ne yapacaklar?

Kapı kapı dolaşıp “Gel muayene ol, yoksa maaşım kesilecek” mi diyecekler?
Hasta sağlıklıysa, taşındıysa, hatta Allah korusun vefat ettiyse?
Hekim mi sorumlu bundan?

Bakanlık hekimleri “hafiye” yerine koyuyor?
İşte bunu anlayabilmiş değilim.

Bakın, geçen yıl 6 aylık düzenleme Danıştay’dan dönmüş, kesintiler iade edilmiş.
Ama bakanlık pes etmemiş, süreyi 1 yıla çıkarmış.

Şimdi Aralık ödemelerinde hekimler 8–27 bin TL kayıp yaşıyor.
Ebe, hemşireler de cabası.

Bu ne demek?
Aylık gelirin yüzde 20’si uçup gidiyor!

Samsun’da kaç aile hekimi var, biliyor musunuz?
Hepsi bu yükün altında eziliyor.

Üstelik performans sistemi zaten başlı başına bir eziyet:
Veri girişi, rapor, aşı derken asıl hekimlik unutuluyor.

Peki, bu uygulama doktorun ruh sağlığını etkilemez mi?
Etkiler elbet!

Stres, tükenmişlik sendromu, motivasyon kaybı…
Dünya Sağlık Örgütü bile hekim intiharlarının arttığı konusunda uyarıyor.

Bizde ise “Hasta gelmedi” diye ceza kesiliyor.

Samsun’da sağlık sistemi zaten yatak sıkıntısı çekiyor; doktor var ama altyapı yok.
Üstüne bir de bu ücret kesintileri eklenince, hekimler “Niye bu mesleği seçtim?” diye soruyor kendilerine.

Sendikalar dava açmış.
Türk Sağlık-Sen Başkanı Gökhan Şahin “Hukuksuzluk” diyor, haklı da.

Önceki dava gibi bu da kazanılır inşallah, kesintiler iade edilir ama bakanlık hekimlerin ruh sağlığının ne durumda olduğunu merak ediyor mu, bilemedim doğrusu.

Düzenlemeyi hazırlayan bakanlık yetkililerine soruyorum:

Bu hekimler bizim canımız, ciğerimiz.
Onlara bu muameleyi reva mı görüyorsunuz?

Dönün bu yanlıştan, yoksa “Bir deli kuyuya taş attı, kırk akıllı çıkaramadı” olur.

Bizim sağlıklı kalmamızı istiyorsanız, önce hekimlerimizin moral ve motivasyonunu bozmayın.
Dolayısıyla önce hekimlerimizin sağlığını koruyun.

Not:
11 Aralık günü bu köşede “Ah YEDAŞ, vah YEDAŞ” başlıklı yazıda, YEDAŞ’ın bakım amaçlı kesintileri kesintinin yapılacağı gün bildirdiğini, bu durumun da yaşamını prize bağlı cihazlarla sürdüren hastaları mağdur ettiğini yazmıştım.

YEDAŞ’tan arayan bir yetkili, kesintileri 48 saat önce abonelerine bildirmekle yükümlü olduklarını söyledi.
Cevap hakkına duyduğum saygı adına YEDAŞ’ın açıklamasını bilginize sunarım.