Samsunspor dibe vurduğu 2018 yılından sonra Yüksel Yıldırım’ın başkanlığında basamakları bir bir tırmandı. Başkan, futbolun başında olduğu sekiz yılda, üç farklı ligde önce futbol sektöründeki acemiliğini attı sonra kulübü sportif başarıya taşıdı.
Takım 2021 baharında siyaset ve Ertuğrul Sağlam’ın tercihlerine kurban edilirken, 2023’te kurulan güçlü kadro ve doğru teknik adam tercihi 11 yıllık özlemi bitirmişti. Yüksel Yıldırım o tarihte bugün olacakları tahmin ederken, iş dünyasındaki başarılarını, futbol endüstrisinde elde ettiği tecrübeleri, oluşturulan karakterli saha içi ve profesyonel saha dışı yapısının kendisini haklı çıkaracağını biliyordu.
2021-2022 sezonu ve 2023’ün yaz-sonbaharı hariç her basamağı başarıyla dolu sekiz yılda Başkan’ın hiç mi hataları olmadı; o kadar çok ki! Siyasetle sürtüştü, rakiplerini şikeyle suçladı, avantacı menajerlerle yan yana oldu, futbolun ileri gelenleriyle ters düştü; en önemlisi bunları açık açık konuştu. Yüksel Yıldırım, hatalarının hiç birinde ısrarcı olmayarak Samsunspor’u futbolun zirvesine yaklaştırdı, Kırmızı-Beyaz’ın ülkedeki sempatisini artırdı.
Ancak, Başkan tribün konusundaki bilet fiyatı belirleme hatasını üç sezondur sürdürüyor. Fahiş fiyatları belirliyor, sonra çark ediyor. Futbol takımı boş tribünlere oynuyor. Taraftarı stada küstürüyor.
Samsunspor, 11 yıl aradan sonra Süper Lig’e döndüğünde ilk yedi maçın altısını kaybetmiş, taraftar hüsrana uğramış, tribün boş kalmaya başlamıştı. Taraftarı stada çekmek için fiyatlarda indirim, öğrenci ve kadın taraftara ücretsiz bilet dönemi başlamıştı. İkinci sezonda da aynı uygulamayı görmüştük. Avrupa başarısının kazanıldığı bu sezonun sonunda da Yüksel Yıldırım yönetimindeki kulüp ritüeli bozmadı. Bilet fiyatları önceki sezonun iki katına çıkarken, bilinç altında yeni transferler ve kazanılan Avrupa başarısına taraftarın destek vermesi gerektiği vardı.
Ancak unutulan en önemli konu ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumdu. Türkiye’de çalışanların %69’unun 22.000 TL’lik asgari ücretin bile altında kazandığı, %16’sının kazancının 15.000 TL ile 45.000 TL arasında olduğu, 45.000 TL üzerinde ücret alanların ise tüm çalışanların yüzde 15 ile sınırlı kaldığı, çalışan kesimin yüzde 80’inin son maaş artışını 9 ay önce gördüğü gerçeklerini unutanlara başta da Yüksel Başkan’a hatırlatalım. Ayrıca, Tükiye’de resmi enflasyon rakamlarının 2025 Eylül ayı sonu itibariyle geçtiğimiz yıl aynı döneme göre %33, yıl başına göre %25 olduğu, hissedilen gerçek verilerin ise yüzde 60’ın altında olmadığını da ekleyelim.
Peki bu ekonomik verilere karşı Samsunspor ne yaptı? Geçtiğimiz sezon ana formamız 1.250 TL’ye satılırken bu sezon ana forma fiyatı %56 artışla 1.955 TL’ye yükseldi. Türkiye’de son yıl giyim enflasyonunun %9 olduğu gerçeğini de not edelim!
Yine biten sezonda bilet fiyatları 150-300 TL seviyesindeydi. Son Kayserispor maçında biletler 55 TL’ye düşürülmüş tam doluluk ile Avrupa zaferi kutlanmıştı. Çoğu maçta da öğrenci, kadın ve engelli taraftarlara kale arkasında ücretsiz, diğer tribünlerde ise indirimlerle bütçeler desteklenmişti.
Yeni sezona gelindiğinde en düşüğünden standart lig maçları 350 TL, derbi ve Avrupa maçları 720 TL, sosyal indirim yok. Üstelik ülkede eğlence sektöründeki enflasyon yıllık %25. Fenerbahçe maçında bile dolmayan tribünlerin Dinamo Kiev maçında yarısının boş kalması şaşırtıcı değil.
Daha açık yazalım; Türkiye’de 22.000 TL’lik gelir enflasyon etkisiyle 17.000 TL’ye düştüğünde 150 TL’lik bileti Eyüp maçında 75 TL, Kayseri maçında 55 TL’ye düşürüp sosyal kampanyalar yapıldı. Ekim ayında aynı gelir 14.000 TL’nin altına inerken bilet fiyatlarını en düşüğünde ligde 300 TL, derbi ve Avrupa’da 720 TL’ye çıkartıldı.
Milli takım arası da olan Ekim ayında bir taraftarın cebinden çıkacak en düşük bilet parası 1.740 TL (Kale arkası için Fenerbahçe, D.Kiev ve Ç.Rize). Buna bir de 7 yaş üzeri çocuk ekleyin 3.480 TL. Doğu blok için ise 4.750 TL, işin içine çocuk da girerse 9.500 TL. Yani siz, enflasyon etkisiyle 14.000TL’ye düşen gelirinin %67’sini taraftardan sadece bilet için istiyorsunuz. Vallahi pes!
Ülke şartları düşünüldüğünde bilet fiyatları yeni sezon başında geçtiğimiz sezonla aynı seviyede tutulup cuma, pazartesi ve cumartesi gündüz maçlarında öğrenci-kadın kozu oynanabilirdi; ama yapılmadı. Fenerbahçe maçını dolduramayınca bir adım atılıp genel indirime gidilmeden öğrenci-kadın kozunu oynamak tribünü doldurmaya yetmeyecek.
Tribünlerin dolması için çalışanların ücret artışı alacağı 31 Ocak 2026’ya kadar fiyatların aşağı yönlü revize edilmesi gerekli. Standart fiyatlar kale arkaları için 150 TL, doğu blokları için 300 TL olarak belirlenmeli, öğrenci ve kadınlar için ücretsiz olmalı. Cuma, pazartesi ve cumartesi gündüz maçlarında rakamlar 100/200 TL bandına düşürülmeli.
6 Kasım ve 11 Aralık’ta Perşembe günü 20:45’te başlayacak, tv’den şifresiz yayınlanacak, taraftarların evlerine gece yarısından sonra ulaşacağı Hamrun ve AEK maçlarında da fiyatlar 250/500 TL sınırını geçmemeli ve öğrenci için ücretsiz olmalı.
Sözün özü; Tribünlerin bugüne kadar dolmamasında ya da bugünden sonraki dolma çabasında sadece taraftarın değil, kulübün ve karar mekanizması olarak Başkan Yüksel Yıldırım’ın sorumluluğu vardır. Samsunspor Başkanı gerçekten tribünde olmak isteyip maddi külfet nedeniyle yapamayanın sorununu ilk elden çözmelidir. Bilet fiyatı 720/1.500 TL olup, tribünün yarısı boş kalacağına 250/500 TL bandında dolmaya yaklaşabilecek tribünden elde edilecek toplam hasılat çok da fark yaratmayacaktır. Taraftar sevince ve hüzne yerinde katılacak, futbolcu arkasında destek olduğunu o anda anlayacaktır.
Ayrıca, sürümden kazanma bilinci ve sosyal sorumluluk projeleri her ticaret şirketinin olmazsa olmazları arasında yer almalıdır..!
