Cengiz Gurubuna ait Eti Bakır'ın bünyesinde oluşturulan dolgu alanında kurulacak asit depolama tesislerinin çevresel etkileri, SBB meclisinde değerlendirilirken, CHP'li Atilla Tekcan'ın Tekkeköy ilçesinde kanser vakalarına dayalı ölümlerin arttığına dair sözlerine AK Partili Başkan Vekili Nihat Soğuk'un, ''Her canlı ölümü tadacaktır'' şeklindeki sözleri herkesi şaşırttı.
Öncelikle de beni.
Zira Atilla Tekcan o konuşmasını, Tekkeköy'deki kanser vakalarına dayalı ölümlerin arttığına dair iddiasını, benim bu köşede yer alan bir yazımı örnek vererek yapmıştı.
Her canlı ölümü tadacaktır elbette.
Zira Allah'ın emridir.
Ve fakat.
''Tedbir kuldan takdir Allah'tandır.'' diye de inanırız.
Ki;
Allah'ın, ''Her canlı ölümü tadacaktır'' emri doğal yoldan ölümü anlatır.
Şehrime yapılan kirli yatırımların sebep olduğu ölümleri, Allah'ın ayeti ile masum gösterme gayreti nasıl bir anlayıştır.
Nihat Soğuk, bu gafını anlatmakta zorlanacaktır.
Ki;
Bana hiç anlatamaz.
Çünkü ben ailemden en az beş kişiyi akciğer kanserinden kaybetmiş biriyim.
Duriye mesela, 26 yıl önce henüz 36 yaşındayken akciğer kanserine yenik düşerek, üç kız evladını geride bırakarak kara toprağa girdi.
Duriye deme nedenim yaşı benden küçük olduğu içindir ama babamın kız kardeşidir.
Halam yani aslında.
Duriye'yi 1999 yılı Haziran ayında toprağa vermiştik.
Bir- iki yıl sonra odan büyük Fatma halam da Akciğer kanserine yenilmişti.
Daha sonra da İidris Amcam.
90'lık babam da keza hala kanserle mücadele ediyor.
Akciğer kanserine yenik düşen kuzenimiz Hasan Aktaş'ın acısı henüz tazeliğini korurken, geçen yıl bu zamanlar kardeşi Harun Aktaş kansere yenilmişti.
Ailemden kanser illetine 5 kişi yenildi ama köyümüzde bu illetle savaşan çok sayıda insan var.
Köyümdeki insanları, ''Şu fabrikanın bacası zehirliyor'' diyemem elbette.
Ve fakat.
Köyümdeki bu türden vakaların artmasını da tesadüfe bağlayamam.
Kimse de bunun aksini iddia edemez.
Samsun'da rüzgar genellikle batıdan eser bilirsiniz.
Yağışlar da genellikle batıdan gelir.
Ki;
Samsun'da yönü doğuya bakan evler bu nedenle daha kıymetlidir.
Köyüm Aşağıçinik, Tekkeköy'ün doğu tarafındaki bir yamaçta kuruludur.
Köyüm baca gazlarının ilk buluştuğu noktadadır yani.
Kanser vakalarının artmasının tesadüflere bağlanamayacağına dair idama dayanak oluşturan nedenlerden biri budur.
Baca gazlarının çevreye zarar verdiğine dair iddiamızı kuvvetlendiren nedenlerden biri ve belki e en önemlisi şudur:
Karadeniz Bakır işletmeleri ki; daha sonra Cengiz Gurubuna bağlı Eti Bakır'a verilmişti.
Bakır işletmeleriyle Azot Sanayi AŞ, mahkeme kararları uyarınca ekili alanlara zarar verdikleri gerekçesiyle, yıllar boyuca yöre halkına tazminat ödemeye mahkum edilmişlerdi.
Tekkeköy'de kansere bağlı ölüm vakalarının nedeni araştırmaya muhtaç bir durumdur elbette.
''Her canlı ölümü tadacaktır'' ilahi emriyle bu türden ölüm vakalarına kılıf uydurmak ne kadar doğru, onu Nihat Soğuk'un, onu kendi içine yapacağı yolculuktaki vicdanı ile hesaplaşmasına bırakıyorum ancak, ''Vel basu badel mevt'' yani, ''Ölümden sonra da hayat var'' ilahi emriyle, inanan herkes için bir hesap günün olacağını hatırlatmak isterim.