Bu Saçmalığa Son Verin

Yazarlar // 24 Aralık 2015 Perşembe 00:00

Ragıp GÖKER

Günlerdir Samsunspor üzerinden süren bir saçmalığa tanık oluyoruz.

İlk bakışta çok önemli bir kavga yaşanmışta, onun artçıları sürüyormuş gibi bir algı uyandırıyor olsa da, tartışmanın ‘’Deli saçmalığı’’ denilecek bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığı biliniyor.

Fitilin kimin tarafından ateşlendiği biliniyor olmasına rağmen, kavga teknik direktör, gazeteci kavgası olarak başladı.

Hiçte öyle değil oysa.

Bir maç sonrasında yapılan yenileme idmanında Teknik Direktör Ümit Özat’ı göremeyen muhabir arkadaşlar, Başkan Erkut Tutu’ya ‘’Hoca niye yok’’ diye sorarlar.

Başkan, Hoca’nın hasta olduğunu bu nedenle idmana çıkmadığını söyleyince, bu durum gazetelerde haber olur.

Görev yaptığı takımlarda hiçbir zaman yenileme idmanına çıkmadığını söyleyen teknik direktör bu haberlerin nereden kaynaklandığını bilmeden, haberi yazanları ahmaklıkla suçlar.

O sözü zamanında milli formamızı taşımış bir sporcu olan Samsunspor’un hocasına yakıştırmasak da ‘’Kötü söz sahibini bağlar’’ diyerek, çok üzerinde durmadık aslında.

Hoca, konuşmalarında iki gazeteciyi suçluyor olsa da, Samsun basının tümüne idmanlar yasaklanınca ortam bir anda gerildi.

Oysa Başkan Erkut Tutu, ‘’Gazetecilere ben yanlış bilgi verdim’’ dese, sular durulacaktır.

Ve fakat

Tutu olayları hala uzaktan seyrediyor.

Yalan haber savunulamaz.

Hele hele kişilik haklarına saldırı algısı uyandıran hiçbir haberin savunulur tarafı olamaz.

Ama ipler bir defa gerilince normale dönmesi de zor oluyor.

Samsunspor bizim yegane markamız.

Gözbebeğimiz.

O’nu korumalıyız.

Zira tartışma, hoca gazeteci gerginliğini aşarak, Samsunspor’un kurumsal kimliğine zarar verir hale dönüşmüştür.

Zaten herkes eteklerindeki taşı döktü.

Yeter artık.

Bir yanlış anlaşılmanın sonucunda doğduğu belli olan bu saçmalığa artık bir son verilsin.

Benim için mesele burada kapanmıştır.

Taraftarı olduğum bu takımla zaten kavga etmem mümkün değil.

Ama mesleğim, işler kötü gittiği zaman eleştiri yapmamı gerektiriyor.

Geçen sene parasal sorunlarla boğuşan takımın mücadelesini nasıl taçlandırmış ve ‘’Uzatın o pak alnı öpeyim’’ diye yazmış biriysem, bu sene de takımımı uzak yakın demeden deplasmanlarda da izleyeceğim.

İyi oynadığında övgü yazacağım gibi, kötü oynadıklarında başta hocaları olmak üzere kendilerini eleştireceğim.

Şu sıralar kötü sonuçlar alıyor olsa da takımımız, Süper Lig’e en yakın takımlardan biridir.

Birlik ve berberliğe her zamankinden çok ihtiyacımız var yani.

Olan oldu.

Yaşananları bir tarafa bırakarak, el birliği ile bu takımı Süper Lig’e taşımalıyız. Taze bir başlangıca ihtiyacımız var.

Bunun olması için de en büyük görev Samsunspor’un başkanına düşüyor. Yap şu işi Başkan.