Seçim Sonrası Samsun

Hani nasıl söylenir:
Gelen gideni aratırmış.

Mustafa Demir ‘’beceremedi’’ demem ama çok eleştirdiğimiz Yusuf Ziya Yımaz’ı aramaya başladığımızı söylerim.

Bunu söylerken bir taraftan performans değerlendirmesi yapmak için de çok erken olduğunu düşünürüm.

Ayrıca bir yöneticinin başarısı da başarısızlığının, daha çok ekibinin performansıyla ilgili olduğuna inanırım.

İçinde bulunduğumuz durum nedeniyle Mustafa Demir, seçim öncesi iddialı konuşmaları ortadayken, gelinen son duruma bakıldığında eleştirilir ama.

Çok iddialı konuşuyordu çünkü.

Gece gündüz çalışarak sorunları çözeceğini iddia ediyordu.

‘’İşimi yaparken acımam da’’ demişti.

Acımadı da.

İçme suyuna yüzde 25 zammı yapıştırdı hemen.

Sayaç okumaya yüzde 150 gibi astronomik zamla birlikte hem de.

Ki; bu nemenem bir zamdır.

Belediyeden maaş alan personel okumuyor mu bu sayaçları.

Suya dünyanın parasını öderken, sayaç okuma bedeli de neyin nesi anlamış değilim.

Neyse, Av. Arzu Sabuncu, Samsun halkı adına su zammını mahkemeye taşıyacakmış.

Bununla da kalmadı.

Su zammı Türkiye’nin gündemine oturdu.

Dün Sözcü’nün haberiydi galiba.

Samsun’daki su zammının da konu edildiği haberde, ‘’Millet İndirdi, Cumhur bindirdi’’ denilerek, Millet İttifakı’ndan seçilen belediye başkanlarının suda indirim kararlarına karlın, Cumhur İttifakı’ndan seçilen başkanların suya zam kararları anlatılıyordu.

Samsun’da bir şeyler yanlış veya eksik.

Dün Yener Cabbar’ın da yazısında belirttiği gibi Samsun’da nereyi tutsan elinde kalıyor.

Deniz mevsimi başladı biliyorsunuz.

Yaradan’ın ince kumla bezediği plajlarımız var.

Yusuf Ziya Yılmaz döneminde her 500 metrede bir soyunma kabinleri ve WC’ler yapıldı ki, ülkeye örnek bir uygulamadır.

Haziran ayındayız ama hiç biri henüz sezona hazır değil.

Bir başka örnek vereyim.

SASKİ ekipleri, şehrin göbeğindeki DSİ Bölge Müdürlüğünün yanındaki iki sokağı seçimlerden önce kazarak kanalizasyon sistemini yenilediler ama üzerinden iki aydan fazla süre geçmesine rağmen o iki sokağa asfalt döşemeyi unuttular.

Bu durumda çevrede yaşayanlara toz- toprak solumak kaldı.

Muzaffer Önder de, Yusuf Ziya Yılmaz da ve hatta Yılmaz’ın Genel Sekreteri Rahmetli Kenan Şara da, sabahın erken saatlerinde, yani gün henüz ışımamışken her gün şehri turlarlar, nerede eksik var gözlerlerdi.

Mustafa Demir böyle yapsın diyemem ama ya ithal Genel Sekreter ve SASKİ Müdürü bu eksikleri görmezler mi?

Mustafa Demir, seçim öncesi açıklamalarındaki ‘’Ekibimle gece gündüz çalışıp sorunları çözeceğiz’’ derken, sanırım tam da bunu kastetmiş olmalı.