Samsun Yerli Arabada Yok

Fransız otomobil üreticisi Peugeot'un, 15 yıl kadar önce Türkiye'de üretim yapmak için yer aradığı haberi yayıldığında, Samsun'da büyük heyecan dalgası oluşmuştu.
TSO'nun o zamanki Başkanı Rahmetli Adnan Sakoğlu öncülüğünde arazi aranmış ama o arazi bir türlü bulunamamıştı.
O sıralarda şehirde herkesin Rahmetli Sakoğlu'nu suçladığını hatırlarım.
Bu satırların yazarı dahil Rahmetli Sakoğlu, kendisini bu konuda suçlayanlarla mahşerde hesaplaşır artık.
Bunu neden söylüyorum.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ''bir babayiğit arıyorum'' çıkışıyla başlayan sürecin sonunda bulunan beş babayiğidin kurduğu konsorsiyum, yerli otomobili üretme kararı alınınca, bu fabrikanın kurulacağı yerin aranmasına başlandı.
Ekonomi Gazetesi Dünya'nın önceki gün manşetinden verdiği habere göre yerli arabayı üretmeye 20 il talip olmuş.
''Bu yirmi il arasında Samsun var mı?'' diye sorduğunuzu duyar gibiyim.
Tahmin edeceğiniz gibi Samsun yok.
TSO'yu ve onun muhterem Başkanı ile yöneticilerini geçiyorum.
Bu mevzu, doğrudan onları ilgilendiriyor olsa da, o muhteremlerin şu sıralar, ilgi alanları daha farklı.
Samsun'un ekonomisi büyüyecekmiş.
Bunun için neler yapılması gerekiyormuş.
Ne gam.
TSO'yu yönetenler, Buğdaypazarı meydanı ve onun çevresindeki mülklerin ederi ile daha çok ilgileniyorlar.
Rahmetli Adnan Sakoğlu, o meseleyi çözemedi belki ama en azından çaba göstermişti.
Yerli araba için sıraya giren  iller arasındaki Konya ve Kayseri arazi bile bulmuş.
Adana, Aksaray, Ankara, Bursa, Denizli, Diyarbakır, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, İzmir, Kocaeli, Kütahya, Mardin, Sakarya ve Sivas'ta talipliler arasında.
Herkes var yani.
Bir tek Samsun yok.
TSO ilgilenmiyor da, siyaset bu konuya ne kadar duyarlı.
Büyükşehir Belediye Başkanımız, ülke gündemi başkanların istifalarıyla çalkalanırken, o kendi koltuğunu korumanın telaşında.
Milletvekillerimiz ve siyaset cenahından haber sual ediyor musunuz bilmiyorum ancak, o muhteremlerden de tık yok.
AK Partililer, Samsun'dan kaç ilçe başkanı veya belediye başkanı görevden alınacak, o konuya yoğunlaşmışken, CHP'liler de, Genel Başkanları Kemal Kılıçdaroğlu'nun, delege pazarlıklarında olanları ''Onlar CHP'li değil'' diye suçlamasına karşın, kongre sürecini takiple meşguller.
Siyaset cenahından medet uman yanılır yani.
Ölmüşsün de ağlayanın yok Samsun.
Daha ne diyeyim.