bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Kadın mühendise mobbing sorunu!
Yazarlar // 7 Ağustos 2013 Çarşamba 08:56

Ragıp GÖKER

Samsun DSİ 7. Bölge Müdürlüğünde bir şube müdürünün bir kadın mühendise mobbing uyguladığı iddiaları Samsun gündemini uzun süredir meşgul ediyor.

Kamuoyuna bu iddiayı ilk kez Müşfik Veysel Erdoğan duyurdu. İddia şuydu:

DSİ7.Bölge Müdürlüğünde bir kadın mühendis, bir şube müdürü tarafından kendisine mobbing uygulandığını ileri sürerek, idarenin bunu soruşturmasını talep ediyor.

Bir kadın mühendis kendisine bir şube müdürü tarafından mobbing uygulandığını söylüyor.

"Beni dövecekti belki, arkadaşlarım kurtardı beni, müdür beyi engellediler" diye iddiada bulunuyor.

Bunu sözle de dile getirmiyor. Kurumuna bağlı bulunduğu sendika aracılığı ile konunun araştırılmasını yazılı olarak talep ediyor.

İddia ciddidir.

Demokratik hukuk kurallarıyla yönetilen ülkelerde bu konu ciddi biçimde soruşturulur. Bir muhakkik atanır, konuyu enine boyuna araştırır.

Burada ne yapılıyor?

Bölge Müdürü, sendikaya ve olayın muhatabı olan kadın mühendise  "İddia edildiği gibi bir olay meydana gelmemiştir"  şeklinde bir yazı gönderiyor.

Öyle anlaşılıyor ki; iddia enine boyuna araştırılmamış. Bir rapor yok ortada yani.

Rapor olsa, bir iki cümle zikredilir ve raporun sonuçları kamuoyu ile paylaşılırdı.

Şimdi sorası geliyor insanın, nasıl öğrendiniz olayın enine boyuna durumunu.

Vahiy yoluyla mı çözdünüz bu durumu?

İşin garip tarafı da konuyla hiç ilgisi olmamasına rağmen ESM' ye muhalif bir sendikanın başkanı da bu konuda görüş belirtiyor. "Böyle bir olay olmamıştır" diye açıklama yapıyor.

Müdüre iftira atıldığını söyleyeme çalışıyor.

Sendika başkanı,  kendi üyesi olmasa da çalışandan yana değil de idareden yana tavır alıyor.

Söyledikleri doğru da olabilir. Ama ben bu sonuca nereden vardığını merak ettim doğrusu. Elinde bir rapor mu var bu konuda. Neye dayanarak kadın mühendisin amirine iftiraya yeltendiğini iddia ediyor olabilir.

O şube müdürü de büyük bir töhmetin altındadır. Kamu vicdanında aklanmaya ihtiyacı vardır. Bunun da konunun enine boyuna araştırılmasıyla mümkün olabileceğini düşünüyorum.

Şube müdürünün amirleri ile ona yakınlık duyan sendikacılar ve gazeteciler, bu suçu işlemediğini ve buna teşebbüs dahi etmediğine inanabilirler ama bu o şube müdürünü aklamaya yetmez. Onu aklayama yetmeyeceği gibi bu iddiaları ortaya atan kadın mühendisin de haklılığını ortaya koymaz.

Bu, ancak konunun ciddi olarak araştırılması ile mümkündür.

"Ben bu suçun işlenmediğini düşünmüyorum, dolayısıyla böyle bir olay olmamıştır" demekle geçiştirilecek gibi bir konu değildir bu.

Ben DSİ 7. Bölge Müdürlüğünü bilmem.

Bir yakınım çalışmadı DSİ' de.

Gazeteci memur ilişkisi dışında hiç ilişkim olmadı DSİ çalışanlarıyla.

Bir ihaleye de girmedim, bir yakınımın da burada iş takıp ettiğini bilmem.

DSİ 7. Bölge Müdürlüğüne yakınlığım evimin bu kuruma yakın olması kadardır ancak.

Ama vicdan!

Hak ve hukuk!

Ciddi bir suçlama var ortada.

Araştırma yapılmadan, tanıdıklarımızın böyle bir suç işlemeyeceğine dair kanaate vararak çözümlenecek bir durum değil, yani onu söylemek istiyorum. Olayın örtbas edilmesiyle çözülemeyeceği gibi, kadın mühendisi haklı bulanları suçlamakla da dikkatlerin başka tarafa çekilebileceği özelliklerde olmadığı anlaşılıyor

Ortada ciddi bir iddia var.

Suç veya iftira, doğru neyse çıksın ortaya.