bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Dilencinin Suriyelisi
Yazarlar // 25 Ekim 2015 Pazar 00:00

Ragıp GÖKER

Sokak dilencileri dünyanın her yerinde var.
Dilenme biçimleri farklılık gösterse de, temeli duygu sömürüsüne dayandığı ve
çalışmadan kazanmayı amaç edindiği için aynıdır aslında.
Batılı ülkelerde dilenme biçimi biraz farklılık gösterir.
Batının dilencisi bunu bir gösteriye dönüştürür.
Kimi zaman teatral bir gösteriyle paranızı almaya çalışırlar, kimi zaman da müzik
yaparlar.
Bizim sokaklarımızda da gençlerin müzik yaparak para topladıklarını görüyoruz.
Bu gösteri biçimini el avuç açıp dilenerek, paramızı isteyenlerden ayırmak isterim.
Çoğu kere o gençlere paramızı gönüllü veririz.
Hiçbir şarkıyı tam olarak söylemese de, Çiftlik’te çalıp söyleyen bizim Hasan’a kim
‘’Dilenci’’ der mesela.
Ya da çoğu kere Karadeniz Türküleri çalıp söyleyen üniversiteli çocukların gitar
kutusuna bıraktığımız para için kim ‘sadaka’ yakıştırması yapar.
Böyle düşünen varsa, bilsin ki emeğe saygısızlık ediyor.
Bizim coğrafyamızda dilenme biçimleri daha çok duygu sömürüsüne dayanır.
Biz dilencilerimizi bilir ve tanırız.
Yüzleri aşinadır ve dilenme biçimlerini ezberlemişizdir.
Ve fakat
Şu sıralar sokaklarımızda çok sayıda yabacı dilenci türedi.
Çoğu Suriyeli.
Suriyeli sığınmacıları anlamaya çalışıyorum.
Can ve mal emniyetleri korunmadığı için yurtlarını bırakıp buralara gelmişler.
Çoğu da umduğunu bulamamış.
Eminim tamamına yakını bu durum karşısında bizar olmuştur ama geriye de
dönemezler artık.
Dönseler de bıraktıklarını yerinde bulamazlar sanırım.
Perişan yani hepsi.
Suriyeli sığınmacılardan bir kısmının durumu hafta içinde Hedef HALK’a da manşet
oldu.
‘’TEHLİKELİ GİDİŞ’’ başlığıyla verilen haber de, hem trafiğin tehlikeye sokulması
anlatılıyor, hem de sığınmacı genç kızların fuhuş çetelerinin tuzağına düşebilecekleri
de anlatılıyor ve buna dikkat çekiliyordu.
Aman dikkat!
Sığınmacılardan bazıları iş güç sahibi oldu.
Ama bazılarının gerçekten yardıma muhtaç oldukları her hallerinden belli oluyor.
Önceki gün DSİ Bölge Müdürlüğünün önünde genç bir kadın dileniyordu.
Yanında da 7-8 yaşlarında olduğunu tahmin ettiğim bir kız çocuğu bulunuyordu.
Ana kızın dilendikleri noktanın 10 metre ilerisinde simit ve mısır patlağı gibi şeylerin
satıldığı küçük bir tezgah vardı.
Küçük kız, yolunu çevirdiği birine o tezgahı gösterdi.
Adam, durumuna üzülmüş olmalı ki cebinden çıkardığı bozuk paralardan birini o
çocuğa verdi.
Çocuk sevinçle tezgaha doğru koşarken, annesi seslendi birden.
Yabancı bir dilden seslendiği için ne söylediğini anlamadım ama tezgahın bir metre
önünde duran çocuk birkaç kere, bir annesine, bir o tezgaha doğru baktı.
Ama anne ısrarla çocuğu çağırıyordu.
Belli ki o paraya ihtiyaçları vardı.
Çocuk, çaresiz geriye döndü.
Bu durum yüreğimi kanattı.
‘’Keşke her ne istediyse, ben alıp verseydim’ diye düşündüm.
‘’Son pişmanlık fayda etmez’’ denir ya öyle yani.
Her gün o yolu kullanırım ama bir daha o ana kızı göremedim orada.
Bir daha orada rastlarsam, o yavrucağın istediği her neyse ben alıp vereceğim.
Söz veriyorum.
Allah, hiç kimseyi birilerine muhtaç olacak durumda bırakmasın.