‘’Sanayimizin gelişmesi için üniversite - Sanayi işbirliği olmalıdır…’’
40 yılı bulan meslek yaşamım boyunca bu teraneyi kaç kere dinledim bilemiyorum.
Samsun’daki duruma göre değerlendirme yaptığımda bu iş birliğinin hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğine inanmıştım.
Bilgi değerlidir.
Bu nedenle pahalıdır.
Ama sanayici bilgiye bedava ulaşmak istiyor.
Bu nedenle ''Her iki taraf çok istese bile bu işbirliği bir türlü gerçekleşmiyor'' diye kendimi de buna inandırmışken Dünya Gazetesi Eskişehir Temsilcisi Tülay Taşkın’ın ‘URAYSİM’ projesiyle ilgili yazısını okuyunca, Üniversite sanayi işbirliğinin pekala gerçekleştirilebilir bir durum olduğunu anladım.
Yeter ki taraflar, meseleye iyi niyetle yaklaşmış olsun.
URAYSİM Projesi nedir?
Önce bunu anlatmakta yarar var.
URAYSİM, Anadolu Üniversitesi Rektörü Naci Gündoğan’ın ve Eskişehir Sanayi Odası Başkanı Savaş Özadınlı ile işbirliği yaparak kurduğu Ulusal Raylı Sistemler Araştırma ve Test Merkezi’nin adıdır.
Biliyorsunuz birçok büyükşehirde artık raylı sistem ağı kuruluyor.
Yüksek hızlı tren projeleri de var ama gerek tren ve gerekse raylı sistemlerin diğer araç ve gereçlerinin temininde tamamen dışa bağımlı bir ülkeyiz.
Oysa Sanayi devrimini ıskalamış olsa da, Osmanlı’nın son dönemlerinde ‘Hicaz Demiryolunun’ kurulmasıyla başlayan ve yurdun dört bir yanını ‘demir ağlarla örmeyi’ amaçlayan Türkiye Cumhuriyetinin bu rüyasını gerçekleştirmek amacıyla vagon ve motor üretmek için Eskişehir’de kurulmuş kısa adı TÜLOMSAŞ olan Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayi A.Ş. adında bir kuruluşu var bu ülkenin.
TÜLEMSAŞ, bu süreçte çağın gerisinde kaldı maalesef.
Eskişehir’in başta Sanayi Odası Başkanı Savaş Özaydınlı gibi akil adamları, Eskişehir’in raylı sistemler üzerinde uzmanlaşmakta geri kalma durumunu içine sindirememişler.
Sorunun kümeleşme ile çözülebileceği fikri üzerinde birleşen Eskişehir’in ileri gelenleri, sektörde gelişmenin ancak URAYSİM’i kurarak gerçekleşebileceğine inanmışlar.
İleri teknoloji gerektiren bir yatırım söz konusuysa, bunun bir ayağında bilim adamı da olmalıdır.
Bir projenin gerçekleştirilmesi için bunlar kadar önemli bir husus da paradır.
Para yoksa durum ‘havanda su dövmekten öte geçmez’ gerçeğini de gözardı etmemiş Eskişehirliler.
Projeye dahil edilen ve URAYSİM'in kurulmasını üstlenen üniversite ve sanayi odası, projeye hatırı sayılır bir kaynak aktarmış.
Raylı istemler, Eskişehir’in tekelindeki bir sektördür.
Tıpkı bizim ‘cerrahi alet’ üretiminde tekelci olduğumuz gibi.
Medikalciler de kümelendi ve bir süre önce bu şehirde ‘MEDİKÜM’ü kurdular.
Ama Samsun’da Savaş Özaydınlı duyarlılığında bir sanayi odası başkanı olmadığı için MEDİKÜM’e üretim yapacakları bir alan bile bulamadı bu şehir.
Tülay Taşkın, URAYSİM’in Eskişehir’i uçuracağını iddia ediyor.
Ben de MEDİKÜM’ün Samsun’u uçuracağını söylemek isterdim ama bunu söyleyemiyorum.
Bir şeyler eksik bizde çünkü.