Gençlerden Ve Kültürden Korkanlar…

GENÇLERDEN VE KÜLTÜRDEN KORKANLAR…

Memleket ne hale gelmiş…

Kendinden olmayanı yok sayanlar…

Seçim ile geldiğini unutup kendisini “köyün ağası” sananlar…

Kamunun, halkın malını kendi malı gibi idare edenler…

Kültür den bahsedip, kültürel faaliyete izin vermeyenler…

Madde bağımlılığı ile mücadele ediyorum diye, gerçekten edenlere fırsat vermeyenler…

“Gençlik önemli” lafını söylemden öteye götüremeyenler…

Laflarım bir ilçe belediyesine…

Geçtiğimiz Cumartesi günü…

Çarşamba İlçemize davetli olarak TÜRKAV Vakfının düzenlediği bir geceye katılmak için yola çıktık…

Halk Eğitim’in salonunda olacağını söylediler…

Gittik, önümüzde bir izdiham…

Gençler caddede, içeri girememiş…

Tam bir izdiham hali…

“Programa geldik” dedik, kalabalık arasında zar zor içeri girebildik…

Salonun koridorları dolu, bir çok genç ayakta duvara sıralanmış…

Fakat içerideki gençlerin iki katı dışarıda bekliyor, içeride program devam ediyor…

Koltuğumuzu ayırmışlar…

Şöleni izlemeye başladık…

Son yıllarda gördüğüm en iyi amatör ruh ile hazırlanmış profesyonel bir ses şöleni, bir şenlik…

Gençler sıkı hazırlanmışlar…

Hepsi birbirinden değerli ve yürekleri ile okudular, şarkılarını, türkülerini, şiirlerini…

Birçok insan gözyaşlarını tutamadı…

Küçük bir de tiyatro gösterisi oldu…

Madde bağımlılığını, toplum bilincini, vatana millete hayırlı bir birey nasıl olunur onu anlatan “Tik-Tak” adlı bir oyun…

Oyunda ne siyaset, ne de ayrıştırma, ne de gizli bir mesaj…

Aksine; bu günlerde Bonzai illetinin esiri olan gençleri, sigaranın zararlarını, toplum bilincini anlatıyor…

Salon ayakta alkışladı tüm bu gençleri…

Gençlerin o enerjisi adeta salona dolmuştu…

Yanımdaki görevliye “neden burada yaptınız, insanların yarıdan fazlası dışarıda” dediğimde bana “ belediye bize salon vermedi” dedi…

İşin aslını o an anladık… Belediye günlerce sallamış. Vermek istememiş “Kültür Merkezini”…

Ha bugün, ha yarın!..

Sonunda halk eğitimin küçücük salonuna mahkum etmişler …

***

Lafa gelince, “gençler, gençlik” diyenler…

Lafa gelince “uyuşturucu kötüdür” diyenler…

Lafa gelince “birlik beraberlik, ötekileştirmiyoruz” diyenler…

Tam da o anda sınıfta kalmıştır…

Kendisinin halkın oyları ile seçildiğini unutan zihniyet…

Kendisini “köyün ağası misali, ben ne dersem o olur” misali davranan zihniyet…

Maalesef Çarşamba İlçesinde birileri, gençlerden, genç beyinlerden ve kültürden, sanattan, şarkıdan, türküden, tiyatrodan korkar olmuş…

***

O sahneden devleşen genç yüreklere, koçbaşı yiğitlere, yolbaşları evlatlara, cennet gözlü kızlarımıza, gönlü kıpır kıpır vatan evlatlarına bir salonu çok görenlere sormak gerek…

“Bu kadar mı korktunuz?”

“Bu kadar mı emeğe saygınız yok?”

“Bu kadar mı genç beyinleri ipotek altına almak istiyorsunuz?”

Ne olurdu bu gençlere kültür merkezinin kapılarını açsaydınız…

Ne olurdu o salonda size de teşekkür edilseydi?

Ey!.. Kendinden olmayanı yok sayan zihniyet...

Korkmayın lütfen, sevmeyi öğrenin...

Unutmayın; "Gücünü halk yerine siyasetten alanlar, siyaset ile geldikleri gibi siyaset ile de giderler..."

Hüseyin Kurt