CHP Nasıl Kurtulur?

Yazarlar // 15 Ağustos 2023 Salı 19:39

Ragıp GÖKER

Muhalefet, ayağına kadar gelen iktidar olma şansını kullanamadı.

Genel seçimlerin yapıldığı bu yıl ve öncesi üç yıl, 21 yıllık AK Parti iktidarının en zor yıllarıydı.

Pandemi sürecinin ardından 11 ili vuran deprem felaketi, AK Parti iktidarını yıpratmıştı.

Kazanılması en kolay seçimin 14 Mayıs seçimi olduğu konusunda herkes hemfikirdi yani.

Ki;

AK Parti içinde bile iktidarın kaybedileceğine inananlar vardı.

Ve fakat.

Muhalefet partileri seçimi kazanmamak için nasıl hatalar yapılması gerekiyorsa hepsini peşi sıra yaparak, iktidarı yine AK Parti'ye bıraktılar.

Seçimin kaybedilmesinin en büyük sorumluluğu da elbette Millet İttifakı'nın en başat aktörü olan CHP'ye aitti.

CHP'liler, kazanılacağına kesin gözüyle baktıkları seçimin kaybedilmesi üzerine ''Değişim'' söylemlerini dile getirmeye başladılar.

''Değişim'' demek kolaydı.

Ve fakat

Değişim, nereden ve nasıl başlanacaktı.

''Değişim demek kişilileri değiştirmek demek değildir'' gibi söylemler duyulsa da, siyasi parti gibi devasa organizasyonlarda yönetimler değişmeden, değişimin olmayacağı da bilinen bir gerçektir.

Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu 'değişim' taleplerine direniyor.

''Ben kaybetmedim'' dedi biliyorsunuz.

CHP'yi de bir gemiye benzeterek, ''Gemiyi limana sağ salim getireceğim'' diyerek, yerel seçimleri işaret etti.

Kongre süreçleri başladı biliyorsunuz.

İl ilçe kongreleri sonucunda yapılacak kurultayda CHP’de Genel Başkan değişikliğiyle birlikte köklü bir değişim olacak mı, belli değil henüz.

İlçe kongrelerinde bile değişimden söz ediliyor ama parti içindeki hizipçilerin listelerin oluşmasındaki etkilerini görülüyor.

Pazar günü CHP'de 50 küsur ilden büyük olduğu söylenen İlkadım ilçe kongresi vardı.

İlkadım'da iki adaydan biri kazandı elbette.

Kazanan adayın hizipçi guruplarla savaştığı da biliniyor ama listesinde bile ''’hizipçi'' olarak ün salmış eski siyasetçilerin ayak izleri görülüyordu.

İlkadım'da seçimi kazanan listenin delegeleri, 3 Eylül'deki Atakum kongresindeki delegelerle birlikte, 15 Eylül'de yapılacak İl kongresinde kimin kazanacağı konusunda belirleyici olacak.

Hizipçi gurup, Atakum kongresinde ne kadar etkili olacak bilinmez ama İlkadım'da ilçe başkanından bağımsız olarak söylemek gerekirse, o gurup açısından 'Kazan-Kazan' gibi bir durumun oluştuğu söylenebilir aslında.

İstediklerini almış gibi görünüyorlar yani.

CHP’deki durum, 'Köhnemiş bir yapı' görüntüsü veriyor maalesef.

Bir ilçe kongresindeki konuşmalar bile, ''Nasıl bir CHP'' olması üzerine kurulması gerekirken, daha çok iktidara dönük eleştirilerden oluşuyor.

Seçimi kazanan aday bile konuşmasının temasını, geleceğe dair bir vizyon çizmek yerine, geçmişte engellenen çevreye zararlı yatırımlar için verdiği mücadele üzerine oturtmuştu.

Çevreye zararlı yatırımları engellemek için verilecek mücadele muhalif bir siyasetçinin zaten elbette asli görevidir.

Bununla övünmek hakkıdır elbette ama İlkadım halkına nasıl bir gelecek vaat edileceği de o kadar önemlidir.

İlçe yönetimi ve delege listeleri bir tarafa,

Bu durumda CHP'deki bir değişimden de ne kadar söz edilebilir bilemedim.

''CHP nasıl kurtulur?'' sorusunun cevabı da bu ayrıntıda gizli sanırım.

CHP'yi kurtarmak için 'Değişim' olmazsa olmaz gibi bir durum belki ama değişime, il ilçe teşkilatlarıyla başlamak daha doğru atılmış bir adım olacaktır.

Son söz:

Bu teşkilat yapısıyla, değişimden söz edilemez.

En azından şimdilik.