Bir Cenazenin Ardından

Yazarlar // 7 Aralık 2015 Pazartesi 00:00

İsmail BAŞARAN

Samsun basınından bazı arkadaşlarla ayrı ayrı da olsa buluştuğumuz nokta aynı oldu.
Merzifon’daki Kara Mustafa Paşa Camii’nin avlusuydu burası.
Üç cenaze vardı.
Birisi kadın ikisi erkek…
Erkeklerden birisi Merzifon’un sevilen ve sayılan kişiliklerinden Fehmi Uman’dı.
Kendisini 1977 yılından beri tanırdım.
Merzifon’un dünyaya açılan penceresi gibiydi.
İlçenin sesi ve soluğuydu.
İlçeyle ilgili haberleri ilk kendisinden alırdık.
Hem bizler hem de tüm Türkiye…
Zaman ve yaş ilerledikçe Fehmi Uman rahatsızlandı.
Samsun’daki hastanelerin bazılarında zamanla gelip tedavi oldu.
Kendisini burada da ziyaret ettik arkadaşlarla.
Hava soğuktu.
Oğlu Hakan Uman tabutun başında, gelenlere anlatıyordu neden öldüğünü…
Hakan’ı gördüğümde hareketlerini izlerken yıllar öncesine gittim.
Babam öldüğünde sanırım ben de aynı hareketleri yapıyor, gelene gidene boş gözlerle bakıp duruyordum.
Bölgemizin sesi yavaş yavaş kesiliyor, dostlar.
Önce Havza’da Abdullah Uyaroğlu, sonra Vezirköprü’de Vefai Tek’er şimdi de Merzifon’da Fehmi Uman Hak’ka yürüyenler arasına girdiler…
Samsun’dan Nazif Demirel de Hak’ka yürüyenler arasında.
Şu günlerde adına bilardo turnuvası yapılacak ve kendisini de anacağız.
Arkadaşlara takılıp duruyorum.
Neler oluyor bize?
Neden hep Samsun’daki Büyük Cami Avlusunda toplanıyoruz, sıkça?
Hepimiz sıramızı mı bekliyoruz yoksa???

ORGANİZE SANAYİ
İnanın bu yazıyı hiç de isteyerek yazamıyorum.
Korkum kendi adıma değil, Samsun ekonomisinin geleceği adına.
Türkiye ile Rusya arasındaki kriz, güney sınırımızdaki hareketlilik, terör olayları elbette gündemin ilk maddeleri.
Ancak Samsun için gündemin önde gelen maddelerinden birisi Organize Sanayi olmamalı mı?
Çünkü oradan sızan haberler hiç de iç açıcı değil.
Kulaktan kulağa fısıldandığına göre bazı firmalar zor durumdaymış.
Bazıları aha önce zorluk nedeniyle fena haşlanmış.
Acaba sırada kaç firma var merak ediyorum.
Merakım Samsun’da daha kaç kişinin işsiz kalacağıyla ilgili…
İnşallah söylentiler doğru değildir ve kimse işsiz kalmaz.
Çünkü sor açıklamalara bakılırsa Türkiye’de yoksulluk sınırı 3 bin 940 liraya yükselmiş durumda.
Açlık sınırını ise hiç karıştırmıyorum.

HAVALAR SOĞUDU YA
İnsanların aklında bir taraftan “Rusya ile Türkiye arasındaki kriz doğalgazı etkileyecek mi?” sorusunun nasıl çözüme kavuşturulacağı, diğer taraftan da doğalgaz olmazsa nasıl ısınacakları var.
Sadece bunlar mı?
Elbette değil. Su ve elektrik faturaları ile doğalgaz ve katı yakacakların faturalarının nasıl ödeneceği de rüyalara giriyor.
Havaların soğuması haliyle doğalgaz ve elektrik, kömür, tezek faturalarının kabarmasına neden olacak.
Adı neyse işte…
Ödeyeceğimiz KDV yüzde 18.
Peki pırlanta alan ödüyor mu KDV?
Hayır.
Neden?
Çünkü cevap basit:
Kazık daima vatandaşa…

GÜNÜN SÖZÜ
Bugün mutlu olmalısın çünkü hayatının geri kalanının ilk günü.