Antep Fıstığı

Öyle Maç ki;
Sonuca göre "Ya tamam, ya devam" diyebileceğimiz türden bir maç için geldik  Gaziantep'e.
Maçtan birgün önce geldiğimiz şehri biraz gezme fırsatımız oldu.
Çok güzel bir şehir Gaziantep önce onu söylemek isterim.
Maç bizim için olduğu kadar, Gaziantep Büyükşehir Belediyespor için de hayati önem taşıyor ama Gaziantep halkı belediyenin takımıyla pek ilgili görünmüyor.
Halk için de, 20 dolayındaki gazetesi bulunan yerel basını için de varsa yoksa Gaziantepspor.
Gaziantep büyükşehir Belediyespor üvey evlat gibi.
Şehir bu maçın havasına girememiş yani.
Erhan Altın "Kazanan takımı bozmam" prensibinden bu maçta da vaz geçmedi ama kart cezalısı Hazan Kılıç'tan yoksunduk maalesef.
Maça başlarken, arkadaşlarının Hasan'ın yokluğunu hissettirmemesini diledik.
Erhan Altın onun yerinde Mustafa Sevgi'yi oynattı. Mustafa'nın son haftalarda oynamasına alıştığımız mevkiide ise Eren Tozlu şans bulmuştu,
Ve fakat
Eren'i sahada, Doğan Erdoğan'ı kulübede görünce itiraf edeyimki,yanımdaki arkadaşıma " Bizim Doğan, bu Eren Tozlu kadar da oynayamaz mı?" dedim.
Saha da olmadığı için Doğan ne kadar oynardı bilemem ama Eren maçın özellikle ilk yarısında  gerçekten oyuna hiç katkı vermedi.
Antep'te nasıl oynadık.
Maçın ilk on dakikası iyiydik, bu dakikada Ofeodu'nun taşıdğı topla net bir poziyon ürettik ama Eren ve Ofeofu bu gollük pozisyonu harcadılar.
Bundan sonra sürekli Mbilla'ya atılacak uzun toplarla pozisyon aradık.
Ofeodu oyundayken bu plan tutabilirdi belki ama o çıkınca bu plan işlemedi. 
Mbilla ileride yalnızları oynadı. Ona atılan toplar da duvara toslar gibi rakip savunmadan dönerek kalemizde pozisyona dönüştü.
İkinci yarıya daha derli toplu başladık.
Yine Mbilla'ya uzun toplar attık ama bu yarıda rakip sahaya giderken daha çok pas yaparak çıktık.
Oyunumuzun daha efektif hale dönüşmesinde Recep Niyaz'ın katkılarını görmezden gelemem.
Erhan Altın'ın bu maçtaki oyun planı "Yemeyelim,nasıl olsa atarız" yani plan, önce rakibi durdurup, sonra vurmak üzerine kurulu gibiydi.
Bu plan da tuttu.
İlk yarıda Antep takımı oyuna hükmeden taraf gibi gibi görünse de iyi oynayan savunmamız rakibe pozisyon izni vermedi.
İkinci yarıda da tam anlamıyla oyunun hakimi bizim takımdı.
Fıstık gibi bir galibiyetti.
Keyfini çıkarın.