Siyaset Kurumuna Güvenmek

''Siyaset çözüm üretme sanatıdır'' diyoruz ya.

Türkiye'nin son 70 yılında kirletilerek yıpratılmış olsa da, sorunların çözümüne başvuracağımız yegane kurumdur siyaset.

Birileri, ''Bozulan düzeni biz düzelteceğiz'' diyerek ve bu masum halkı da buna inandırarak, okyanus ötelerinden aldıkları talimatlarla postallarını giyip, düdük öttürdü de ne oldu.

Düzeldik mi?

Düzelmedik.

Düzelemedik.

İki yakamız bir araya gelmedi bir türlü.

Adriyatik'ten, Çin Seddi’ne kadar üretim yapılan tek ülke olmakla övündüğümüz ülkemiz hala orta gelir tuzağında.

Elin Hans’ı, 50 bin dolarlık milli gelir payını bile yetersiz buluyorken, bizim Memed, 10 bin doları aştığımızda şapkasını havaya fırlatarak sevinç gösterileri yapıyor.

Ki;
Yurttaşlarımızın milli gelirden aldıkları pay, 10 bin doların bile altına henüz.

Ülke bu durumdayken hala bir birimizi suçluyoruz.

Siyasetimiz gergin günler yaşıyor.

Ha bire sorun çıkıyor.

En son Milletin yarısına yakını tarafından 'umut' olarak görülen altılı masanın oluşturduğu Millet İttifakı çatırdadı biliyorsunuz.

''Kazandığımızda ben Başbakan olayım ama sen Cumhurbaşkanı olma'' deme yanlışıyla yola çıkılan yol elbette sekteye uğrayacaktı.

Doğrudan ''Ben Başbakan olayım, ama sen Cumhurbaşkanı olma'' denmedi elbette ama ''Kazanacak adayla'' çıkacağız gibi anlamsız bir söylemden beslendi o süreç.

Siyaset tıkandı haliyle.

Ve fakat.

''Her şerde, bir hayır vardır'' der ve buna inanırız ya.

Öyle oldu sahiden.

Bir orta yol bulundu.

Sorun da, sorunu çıkaranlarda unutuldu bir anda.

Mevlana'nın ''Ne kadar söz varsa düne ait. Şimdi yeni şeyler söylemek lazım'' dediği gibi.

Dün Millet İttifakı'nın mensupları ya da gönül verenleri, ortaya çıkmış bu oluşumdan başarı bekliyorlarsa, dün bir birlerine söyledikleri ne varsa unutmalılar ve şimdi yeni şeyler söylemeliler.

Bu ülke bizim.

Kimsenin şahsi malı da değiliz.

Bireyiz ve güçlüyüz.

Demokrasiye inanacağız ve demokrasilerin olmazsa olmazı, siyaset kurumuna güveneceğiz.

Dünkü yazımın manşeti tarafımdan ''Türkiye nefes aldı'' şeklinde atılmıştı.

Manşetim taraflı gibi görünebilir.

Varsın olsun.

Ve fakat.

Bu ülkenin iyiliği hepimizi ilgilendirir.

Kİ;

Ben de ülkem iyi olsun isterim.

''Güzel günler göreceğiz, güneşli günler'' demiş ya Nazım Usta.

Ben de birçok insan gibi motorları maviliklere sürmek istiyorum elbette.

Unutulmamalı.

Güçlü iktidarlar bile varlıklarını ancak güçlü muhalefet oluşumları sayesine sürdürebilir.

Muhalefet güçlüyse bir ülkede, iktidarların hata yapma oranı da düşer.

Bu da hepimiz için iyi bir şey demektir.