Erken mi Baskın mı?

Hükümet’in destekçisi MHP’nin Genel Başkanı Devlet Bahçeli ortaya bir bomba bıraktı siyaset karıştı.

Adı erken seçim olan bu bomba neden bırakıldı?

Yapılan kamuoyu yoklamaları sonucu Cumhur İttifakının söylenen rakamlarda olmadığı iddiaları kafaları karıştırınca Bahçeli yetişti imdada, “Erken seçim” dedi.

Peki, neden söylendi bu söz ve kim tarafından söyletildi Bahçeli’ye? İddialara göre, bütün mesele İYİ Parti’yi seçime sokmamakmış.

Çünkü İyi Parti seçime girerse MHP’nin bırakın tabanını büyük bölümü İYİ parti’den yana tavır alacakmış, bunlar iddia tabi. Olurmu olmaz mı bunu zaman gösterecek elbet.

CHP, İYİ Parti ve Saadet Partisi’nin üçlü bir araya gelmeleri halinde AK Parti ile MHP arasındaki ittifak büyük ölçüde kaybedecek söylentileri artık ayyuka çıktı.

Peki, İYİ Parti seçime sokulmazsa ne olacak?

Bir kere Kanun Hükmündeki Kararnamelerle yönetilen ve Meclisinden bir türlü kanun çıkmayan Türkiye’de büyük bir kargaşa olacak.

Ya hesaplar tutmaz, İYİ parti seçime sokulmama halinde iyi Parti’liler merkezden gelecek bir talimatla CHP veya Saadet Partisi’ne oy kullanıp bu birlikteliğin oylarını inadına yükseltirse bu kez de seçimler bir Kanun Hükmünde Kararname ile iptal mi edilecek?

Veya son dakikada yine geçersiz oylar kabul edilerek sandıklar mı doldurulacak sahte oylarla?

Adı erken de olsa baskın da olsa, bu seçimlerin sonuçları ne olursa olsun demokrasiyi tam yansıtacağına inanmıyorum.

Bu benim düşüncem. Çünkü kendilerini Osmanlının lale devrinde sanıp her yanı lalelerle dolduran iktidar ve yandaşı vatandaşın ah çekmesini anlamazdan geliyor. Alım gücünün azalması, milletvekilleri maaşları artırılırken emekli dul ve yetim ile çalışanın maaşlarının günden güne erimesi, hükümetin bu konuyu gündemine bile almaması bana Şair Eşrefin dizelerini hatırlatıyor:

Her biri kendince zulüm etmekte:

İnsan bir memur görünce eşkıya sanıyor...

Ey zavallı, boş yere yakınma, bağırıp çağırma;

Çünkü ezilenlerin ahını işiten hükümet bunu musiki sanıyor!

İnsanımın kaderi bu işte, devir değişse, yönetenler değişse de kader dedikleri değişmiyor.

SİYASET VE DİN

ABD, tam da Müslümanların kutsal günlerinden Kandil gecesi bir Müslüman ülke olan Suriye’yi bombaladı.

Türkiye’de büyük bir güruh buna sesini bile çıkarmadı. Çünkü ABD’nin bu eylemini destekleyen bir iktidar var Türkiye’de.

AB’nin Suriye’yi bombalamasında Türkiye’nin İktidarında CHP olsaydı ne olacaktı diye düşündünüz mü hiç?

Camilerden çıkanlar sokaklara dökülecek ABD’li lanetleyecekti, Türkiye’de büyük gösteriler yapılacaktı. Reis yine insanlarımızı sokaklara çıkmaya davet edecekti, insanlarımız da denileni yapacaktı. Kısaca din siyasete alet edilecekti.

Peki, Türkiye’de kandil gecesi bir Müslüman ülkeye ABD’nin saldırısında neden kimsenin sesi çıkmadı?

Yapılan hareket Müslümanlığa karşı değil miydi?

Türkiye neden eğitilmesin diye meslek okulları kapatılıyor ve yerlerine imam hatip okulları açılıyor biliyor musunuz?

Neden öğretmen maaşından daha fazla oluyor imam maaşları biliyor musunuz?

Ben çözdüm galiba bu işi. Yeni doğan çocukların ninnileri bile “Uyusun da büyüsün” ile başlıyor bu ülkede. Kimse çocuğunun kulağına daha çocukluğundan itibaren “uyuma da büyü” demiyor, işte bu nedenle de uyuyan nesiller geliyor.

Türkiye, uyu ki büyüyesin. Yersennn…