Benim Samsunsporum

Lig'in dibine demir atmış durumdayken, takımımız 19 Mayıs Stadında Denizli maçına çıkıyor.

Şehirde olduğu gibi ben de de ne heyecan var, ne telaş.

Garip bir şekilde endişeli olmadığım gibi, kalbim eskisi gibi heyecanla çarpmıyor maalesef.

Oysa, çocukluk yaşlarımızda bilet alamadığımız için eski stadın duvarlarından tırmanırken boğazı delik, beyaz şapkalı o bekçi amcaya ayakkabısının bir tekini kaptırmış Samsunlulardan biriyim.

"Arkayı Fenerleyelim Beyler" tekerlemesini yaratmış Samsunspor'un o efanevi maçlarını yazmış ve o büyük heyecanı yaşamış biri olarak bu tablonun bize yakışmadığını söylüyorum.

Her durumun bir sebep ve sonuç ilişkisi olduğu gibi bu duruma gelmemizin de nedenleri var ama suçlu da aramıyorum.

Bu durumun sebep olanı bütünüyle Samsun halkıdır çünkü.

Kızma ama dört büyüklerin maç sonucunu, Samsunspor'un içinde bulunduğu durumdan daha fazla önemsiyorsun arkadaş.

Düzelmemizi ve sürdürülebilir bir başarıyı yakalamyı gönülden istiyorsak, Samsunspor'un Lig'in dibine demir atma nedenini sorgulayanların sayısının, Trabzonspor'un Karabük'te yaşadığı hezimete üzülenlerin sayısından çok fazla olmasını sağlamalıyız.

Türk takımlarının Avrupa'daki maçlarında aldıkları sonuçla ilgilenelim elbete ama Süper Lig sonuçlarının bizim için çok önemi olmaması gerektiğini düşünüyorum.

Dört büyüklere kafa yoracağına, takımımın bir hocası yok henüz, onunla ilgilensene.

Takımının henüz teknik direktör bile bulamamışken, sen, Ersun Yenal'ın kovupulup, kovulmayacağına kafa yorarken, birileri kulübün gelirlerine temlik koymaya devam ediyor.

Kulübün bütçesindeki yama genişlerken, senin günlerin de "Bakan biraz daha para bulsun" beklentisiyle geçiyor.

Enerjimizi boşa harcıyoruz yani arkadaş.

Vakit henüz erken iken, ilgini ve sevgini Samsunspor'a yöneltmelisin.

Samsunspor'un sahibi sensin çünkü.

Bu genel durumu düzeltmeden, takımının Denizli maçına hangi taktikle çıkacağı zaten önemsenmez.

Maça da iyi başlayan takımımız güzel oyununu golü kazandığımız 24. dakikaya kadar sürdürdü.

Gole kadar sahasında bekleyen Denizlispor, Samsunspor'un golden sonra nedenini anlayamadığmız biçimde çok geriye yaslanmasıyla kalemizde tehlikeli pozisyonlar buldu.

Samsunspor 60. dakikadan sonra rakip kaleye tekrar çok adamla hücum etmeye başlayınca, iki takımında mücadelesi, hem oyunun seyir zevkini artırdı, hem de takımımızın kazanma arzunusunu göstermesi ümitlerimizin yeşermesini sağladı.

Kazanmak, bu sezonun ilk galibiyetini getirmesi bakımından değerliydi elbette.

Ama başarının sürdürülebilmesi için yeterli midir.

Asla değil.