istanbul sex shop casino siteleri istanbul evden eve nakliyat istanbul eşya depolama baker depolama
Barış Elçisini Uğurlarken Şiddete Tanık Olmak
Yazarlar // 5 Mayıs 2025 Pazartesi 22:33

Ragıp GÖKER

Ömrünü, 40 yılı aşkındır ülkemizin kanını kemiren terörün bitirilmesi ve ülkemize barışın gelmesi için vakfetmiş bir siyaset ve düşün insanı Sırrı Süreyya Önder'in sonsuzluğa uğurlandığı törenin çıkışında, Ana Muhalefet Partisi CHP'nin Genel Başkanı Özgür Özel'e saldırı, siyasetin dilini şiddet doğuracak söylemlerden korumanın önemini bir kez daha hatırlattı bize.

Ki;

Özgür Özel'e saldırı, siyasete şiddetin bulaşacağına dair haberi daha önce de vermişti aslında.

Hatırlayın lütfen.

CHP'nin bir önceki Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da, Ankara'nın Çubuk ilçesindeki bir şehit cenazesinde benzer bir saldırıya uğramış, yetmemiş bir başka saldırgan da Kılıçdaroğlu'na TBMM çatısı altında saldırı teşebbüsünde bulunmuştu.

Özgür Özel'in de saldırı sonrası yaptığı açıklamada dediği gibi 'siyaset sözle' yapılır.

Ki;

Şiddete başvuranların ortak özelliği, söyleyecek tek bir sözü olmayanlardır.

Şiddet akıl dışılıktır yani.

Özgür Özel'e saldıran kişiyle ilgili türlü şeyler söylenecektir.

Bunun önemi yok.

Önemli olan içimizden birileri neden şiddete başvuruyor.

Ve de özellikle ülkenin sorunlarına çözüm bulmayı kendine görev edinmiş bir siyasetçiye içimizden birileri neden saldırıyor.

O saldırgan, ömrünü bu topraklar üzerinde iyi ve huzurlu bir yaşamın mümkün olduğunu anlatmak adına vakfetmiş, bunun için bedel ödemiş, ömrünün 7-8 yılını mahpus damlarında tüketmiş iyi yürekli bir sanat- siyaset ve düşün insanının vedasında neden yapıyor bu eylemini?

Ki;

Alttaki fotoğrafta da göreceğiniz üzere yakasında kavga etmek yerine barış içinde yaşamanın da mümkün olduğunu anlatmaya çalışmış iyi ve güzel insanın fotoğrafını da yakasına asmış üstelik.

Hem öyle bir görüntü verip, hem de nasıl şiddete meyilli olabiliyor birileri.

Neden oluşuyor bu kötülük ortamı?

Özgür Özel'e yapılmış saldırı, tıpkı Kılıçdaroğlu'na yapılmış çirkin saldırı gibi ucuz atlatılmış aslında.

Elinde ateşli bir silah da olabilirdi?

Saldırgan Özel'in canına da kast edilebilir ve dolayısıyla ülkemizi içinden çıkılması mümkün olmayan bir kaos ortamına sürükleyebilirdi.

Allah Özgür Özel'le birlikte hepimizi korumuş bir anlamda.

Demem o ki;

Ülkemizde siyasetin dili kutuplaşma ortamını doğurmuştur.

Bundan kurtulmalıyız.

Kurtulmak için de siyasetin dilini şiddet doğuracak söylemlerden korumalıyız.

İktidardan muhalefete bütün tarafların, kullandıkları dile artık dikkat etmelerinin zamanı gelmiş, hatta geçmiş bile.

Bilmem anlatabildim mi?