bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Samsunspor'un Bugünü ve Yarını
Yazarlar // 8 Temmuz 2021 Perşembe 08:28

İsmail BAŞARAN

Samsunspor içine düştüğü sıkıntılar nedeniyle bir şirketin takımı olduysa da bir ilin vazgeçilmezidir. O nedenle Samsunspor’u firma adına veya futbol adına yönetenler takımın ilin markası olduğunu unutmamalıdır.

Transferler yapılırken “takım benim istediğimi alırım istediğimi satarım” namtığı içinde olanlar da bu düşünceden vazgeçmelidir. Bunu neden hatırlattım: Yılport Samsunspor'un 2. Lig Beyaz Grup'ta yakaladığı şampiyonlukta büyük pay sahibi olan ve geçen sezon ilk kez forma giydiği 1. Lig'de de başarılı bir performans gösteren Nurullah Alsan'la, Süper Lig ekiplerinden Göztepe'nin yakından ilgilendiği haberleri gündeme düşmüştü. İzmir temsilcisi, Nurullah'ı transfer etmek için Yılport Samsunspor'un kapısını resmen çaldı. Çaldı da ne oldu? Samsunspor’dan ses yok. Oysa olması gereken “bizde satılacak kaleci yok” demekti. Bu neden yapılmadı, Nurullah satılıp yerine başkası yüksek fiyatla alınacak ve Samsunspor daha da borçlandırılacak mı? “Şirket benim” istediğimi yaparak demek yanlıştır. YILPART bir firma olabilir firmanın ortakları ve sahibi de olabilir. Ancak bu sahip Samsunspor’un sahibi sanmasın kendisini. Samsunspor bir firma değil bir ilin takımıdır. Bu takımın sahibi de firma değil Samsun ilidir. Galiba bu böyle bilinmeli ve konuşurken ya da borca sokulurken dikkatli olunmalıdır. Bugün Samsunspor sayesinde Türkiye futbol camiasına isimlerini duyuranlar yarın yine limanlarına dönebilirler ve futbol piyasasından çıkıp giderler. Benim firmam gözüyle

Samsunspor üzerinde tahakkum kurmak isteyenler unutmasınlar ki “1919 SAMSUNSPOR”  veya benzeri bir isimle Samsunspor yeniden kurulur. Üçüncü Lig’den ikinci sonrsında birinci lig’e ardından da süper lg’e çıkabilir.  Çünkü Düna dönüyor yarın kimin ne olacağını bugünden kestirmek zordur.

 

VATANDAŞ KİME İNANACAK?

Yakın zmana kadar Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın söylediklerine ve yaptığı açıklamalara inananlardan birisiydim. Ancak galiba bu inancımı yıtırıyirum. Çünkü Sayın Koca’nın bir gün önce dediği ike bir gün sonra dediği arasında farklar olmaya başladı.

Sayın koca bu salgın işini galiba baştan beri yanlış açıkladı. İşi doktorluk olan bir insana bu kadar farklı açıklamalar da yakışmıyor.

Gün geliyor, salgının önünü kestik geriye gidiş başladı diyor ve her yer açılıyor. İnsanlar sokaklara dökülünce de salgında hastalıkların yine artmaya başladığını dile getiritor. Gün geliyor herkes maskesini taksın diyor bir iki gün sonra da maske yine hayatımıza giriyor. Sayın Koca artık bir gün dediğin ile iki gün sonra dediğin birdirini tutsun ka vatandaşın kafası allak bullak olmasın.

6 Temmuz 2021 Türkiye'nin güncel koronavirüs verileri açıklanıyor. Koronavirüs nedeniyle son 24 saatte 37 kişi hayatını kaybetti, yeni vaka sayısı ise 5 bin 299 oldu deniliyor.  En yüksek aşılama oranına sahip iller ise Muğla, Kırklareli ve Çanakkale olurken Samsun ne durumda acaba? Vatandaş aşılanıyor mu aşıdan kaçıyor mu? Aşıdan kaçmayanlardan ve üçüncü aşısını vurulan birisi olarak soruyorum: Ben hala risk altındamıyım, yoksa yine eskisi gibi önlemlere uyacakmıyım? Eğer önlemlere tam anlamıyla uyacaksam aşıyı neden oldum?

Neymim salgının seyri değişiyormuş. Aşı ile toplumsal bağışıklık sağlanana kadar mücadele devam edecekmiş. Uyarılar şöyle: Yarını bugünden güvence altına alalım. Henüz aşınızı olmadıysanız lütfen acele edin. Tamam da bu aşıyı olmama fikri acaba neden toplumun okumuş kesiminde daha fazla yaygın da eğitim seviyesi düşük insanlar aşılanmak için sırada bekliyor? Bu problemi ben çözemedim, çözebilen var mı?