Samsun Organize Sanayi Bölgesi

Yazarlar // 22 Şubat 2016 Pazartesi 00:00

İsmail BAŞARAN

Samsun’da, bir büyük firmanın yönetiminin kayyuma geçmesi sonrasında merak ettim.
Acaba Samsun’da başkaca kayyum tarafından yönetilen firma var mıydı?
Rakamı öğrenince küçük dilimi yutuyordum az daha.
Samsun’da organize sanayi sitesi bitmiş de haberimiz yokmuş meğer.
Bu rakamı benim açıklamam ne derece doğru olur bilmiyorum.
Rakamın açıklanması için buradan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığına bir çağrı yapıyorum.
Oda bu konuda bir açıklama yapabilir mi?
Samsunlular da Organize Sanayi Bölgesi’ndeki iflas isteyen, ödeme zorluğu içinde bulunan ve bu nedenlerle kayyuma devredilen firmaların isimlerini ve çalışanları ile sahiplerini öğrensin.
Organize Sanayi Sitesi’nde bu normal olmayan durumun Samsun ekonomisini büyük çapta olumsuz etkilediğini söylemek saf dillik olmasa gerek.
Gerçi “İş adamı iflas etmez, olan işçilere olur” der durur hep de…
Eğer firmaların kayyuma devredilmesiyle işçilere bir şeyler olursa Samsun ne yapar?
Suriyelilerin durumu ortada, piyasadaki işleri ucuz iş güçleriyle ellerine almış durumda deniliyor.
Samsun’da son bir iki yıl içinde işsizlik oranı artıyor mu?
İnsanlar nasıl geçiniyorlar?
Bunları düşünen var mı bu şehirde?

SAMSUN’DA FİYATLAR NEDEN ARTIYOR?
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Rusya’nın ambargosu, Irak, Suriye ve Bulgaristan’a yönelik yaş sebze ve meyve ihracatında sıkıntı yaşandığını söylemiş.
İki büyük Pazar Rusya ve Irak’a ihracatın gerilemesiyle Türkiye’nin toplam yaş sebze ve meyve ihracatında yüzde 38,4 azalma meydana gelmiş.
2015 yılı Ocak ayında 215,2 milyon dolar olan ihracat ise 2016 Ocak ayında 132,7 milyon dolar olarak gerçekleşmiş.
Bu iş her Türk vatandaşı gibi beni ve Samsun’da yaşayanları da direkt olarak ilgilendiriyor.
Madalyonun bir tarafında Bafra ve Çarşamba ovaları ve dolayısıyla çok sayıda üretici var.
Bu üreticilerin ürünleri ihraç edilemeyince iç piyasaya veriliyor.
Madalyonun diğer tarafında ise iç piyasaya bol ürün verilmesine rağmen fiyatların neden günden güne artması var.
Oysa düz bir mantıkla bakıldığında fiyatların düşmesi gerekmiyor mu?
Düşmüyorsa neden ve aradaki fark kimler tarafından oluşturuluyor ve kimlerin cebine akıyor?
Kelem, pırasa, ıspanak, yeşil soğan gibi ürünlerin fiyatları azalacağı yerde nasıl oluyor da artıyor?
Ispanağın kilosunun 8 ile 10 lira arasında değişmesine sizler bir anlam veriyor musunuz?
Ben anlam veremiyorum da…
Benim kuşağımın çocukları yeşil soğan yaprağından düdük üflerdik.
Düdük gibi bir ses çıkarırdı.
Sanırım şu sıralarda üfleyen başkaları da sesi çıkaran benim gibi tüketiciler…

DİLENCİLERİMİZ DE ORTADAN KAYBOLDU
Bir arkadaşım anlatıyor.
Evinin kapısı çalınınca açmış.
Bakmış karşısında yabancı genç bir adam duruyor.
Elini uzatmış, para istiyor.
Verse bir dert vermese bir başka dert…
Sadece “Para” diyor adam.
Bugün kapımıza gelin “Para” diyenler, yarın sokakta “Ya paranı ya canını” derse ne yapacağız diye sordu bana.
Cevap veremedim.
Bunu Samsun’da ilin Valisi ve Güvenlik birimlerinin ilgililerine sorayım buradan:
Ne yapacağız?
Verip kurtulacak mıyız, yoksa…
Sahi o zaman suçlanır mıyız?
Sadece evlerin kapısında değil, baylar ve bayanlar.
Sokaklarda da yerli dilenciler kaleleri yabancı dilencilere terk etmişler.
Ey belediyeler!
Yerli dilencileri toplayıp duruyordunuz, yabancıları neden toplamıyor ve kamplara göndermiyorsunuz?
Antalya’da ne yapılıyor biliyor musunuz?
Yabancıları hemen toplama kamplarına gönderiyorlar…
Biz neden Samsun’da kendilerine ev ve iş veriyoruz?
Bu bir proje midir?

GÜNÜN SÖZÜ
Fenalıkların ilki ve en büyüğü haksızlıkların cezasız kalmasıdır. Eflatun