İYİ Parti’nin adayı olarak CHP’lilerin de desteğiyle İlkadım Belediye Başkanı Seçilen Necattin Demirtaş’ın, Devlet Bahçeli’nin de katılması beklenen il kongresinde, Devlet Bahçeli’nin takacağı rozetle MHP’ye geçeceği iddia ediliyor.
Kongreler sürecini Samsun’dan başlatıyor MHP.
Bu ilk defa oluyor.
Bunu da yukarıda belirttiğimiz gibi, Demirtaş’ın MHP’ye geçeceği ile ilgili öngörüye bağlıyor herkes.
‘’Ateş olmayan yerden duman çıkmaz’’ denir.
Samsun bu dedikoduyla çalkalanırken, Necattin Demirtaş’ı aradım bir- iki defa.
Cevap vermedi.
2009 yılın ilk defa ilkadım Belediye Başkanı seçildiğinde tanıdım ben Başkan’ı.
Röportaj da yaptığım kendisiyle.
Aramız hep iyi oldu.
Ya da, ben öyle olduğuna inanıyorum.
Necattin Demirtaş, Millet İttifakı’ndan seçilerek İlkadım’a Belediye Başkanı oldu ama meclis çoğunluğu, AK Parti ve MHP’nin oluşturduğu Cumhur İttifakı üyelerinden oluştu.
Kredi taleplerinin geri çevrilmesi gibi kararlarının çoğu onaylanmıyor.
Topal ördek misali gibi yani.
Kendisini öyle hissediyor olmalı.
İlkadım, 50 dolayında şehirden büyük.
Halk hizmet, gençler ise iş bekliyor.
Belediye binası önünde toplanan bir gurup genç tarafından ‘’Seni biz seçtik. Bunun diyetini ödemelisin’’ türünden protestolarla da karşılaştı üstelik.
Bu durumdan bunaldığını ve bir çıkış yolu aradığını düşünüyorum.
Ve fakat
O çıkış yolu, teslim olmak mıdır..
İlkadım’ı AK Parti’ye vererek, seçilme potansiyelini görmediği ve bu nedenle kendisini yok sayan MHP’ye dönmek midir?
Ayıp olmaz mı?
İYİ Parti seçmenini geçtim.
Tamamına yakını eski MHP’lilerden oluşuyor.
Ülküdaşları yani.
CHP’lilere ayıp eder ama.
Onların oyu olmasa seçilemezdi.
Bunu kendisi de biliyor olmalı.
Ya MHP’ye ne demeli.
Kılıçdaoğrlu’nun, olası bir erken seçimde, Gelecek Partisi ile Deva Partisi’ne milletvekili vererek, grup kurmalarını sağlayabileceği ve böylece seçime katılmaları için önlerindeki engeli kaldırabileceği şeklindeki açıklamasının ardından, AK Parti ile birlikte milletvekili transferini engelleme çabaları ortadayken, bir belediye başkanının transferi ne kadar etik olur.
Süleyman Demirel’in o meşhur sözündeki gibi.
‘’Dün dündür, bugün bugündür’’ derseniz.
O başka.
İnsan balık hafızalıdır.
Unutur.
Diye düşünebilirsiniz.
Doğrudur.
Beşeriz hepimiz.
Unuturuz.
Ama tarih unutmaz.
Affetmez ayrıca..
Ve de hesap sorar.