bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Eğitim Şart
Yazarlar // 9 Kasım 2018 Cuma 09:50

Ragıp GÖKER

O bilindik reklam filmindeki replikte söylendiği gibi ‘’Eğitim şart’’ diye biliriz.

Eğitim sistemimiz en çok tartışılan konulardan biridir.

Eğitim yılı içinde bile birkaç kez sistem değişikliğinin yaşandığını görüyoruz.

Yap-boz gibi adeta.

Aynı partinin mensupları olsa da, her bakan değişikliğinde önce müsteşarlar gidiyor.

Müsteşarla birlikte daire başkanları ve talim terbiye kurulunda da değişim kaçınılmaz oluyor.

Haliyle müfredat da değişiyor.

Son yıllarda buna sıkça tanık oluyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üniversitelerimizin dünyanın en iyi üniversiteleri arasına neden giremediğini sorguluyor haklı olarak ama ‘’Cumhurbaşkanına itaat farzdır, itaat etmeyen haindir’’ gibisinden konuşanların da rektör olarak atandıklarına tanık oluyoruz.

Her alanda liyakat önemlidir elbette ama eğitim kurumlarının ehline teslim edilmesi daha da önemlidir.

Birçok kişi gibi vatandaş olarak ben de aynı şeyi merak ediyorum.

Dünyanın 500 üniversitesi arasında yer alma başarısı gösteren Koç-Sabancı, Bilkent gibi vakıf üniversiteleriyle Boğaziçi Üniversitesine haksızlık etmem istemem ama ilk 300 iyi üniversite arasına hiçbir eğitim kurumumuz giremiyor.

‘’Neden olmuyor?’’

Bunu ciddi ciddi sorgulamalıyız.

Boğaziçi Üniversitesi bizim için özel bir eğitim kurumu.

Ülkemizin gözbebeği?

Neden İTÜ ve ODTÜ o listede yok mesela.

Şehrimizin gözbebeği OMÜ’ünün en iyi bin üniversite arasında bile esamesi okunmuyor.

Çocuklarımızın temel eğitim almasında yaşanan sorunları zaten biliyoruz ama dünyanın en iyi üniversiteleri arasına üç vakıf üniversitesiyle Boğaziçi Üniversitesi arasına neden başkalarını sokamadığımızı iyi analiz etmeliyiz.

OMÜ Rektörü Prof. Dr. Sait Bilgiç’in dediği gibi üniversitelerimizden mezun olan öğrencilerin ellerine birer diploma vererek, diplomalı sayısını arttırmaktan gurur duyacak durumda değiliz elbette ama bunu bir rektörün söylemesini de yadırgarım aslında.

O makam şikayet etme yeri değil, çözüm üretme yeridir.

Samsun Üniversitesi adı altında Samsun’da ikinci bir üniversite kuruldu.

OMÜ’nün yavrusu gibi.

Samsun’a ikinci bir üniversite kurulmalıydı elbette ama yeni kurulan Samsun Üniversitesi teknik eğitim veren bir kurum olmalıydı.

‘’Diploma verdiğimiz kişilerin piyasanın beklentilerini ve ihtiyaçlarını karşılayacak donanıma sahip olmaları gerekir. Bu sadece bizim sınıflardaki derslerle gerçekleşmez’’ demesini de haklı buluyorum hocanın.

Ve fakat.

Bundan şikayet edecek son kişilerden biridir Rektör Bey.

Eğitim gereklidir.

Aileler, üniversite kazanmaları için çocuklarını kurslara göndererek, çuvalla para akıtıyor.

Bir Rektörün ‘’diplomalı sayısını arttırmaktan gurur duyacak durumda değiliz " diyerek, üniversite eğitiminin gereksiz olduğu algısı oluşturacak cümleler kurmaması gerektiğini düşünürüm.

Eğitim şart.

Unutmayın.