bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
CHP'nin varoş ve kırsal hasreti
Yazarlar // 24 Temmuz 2013 Çarşamba 09:33

Ragıp GÖKER

Mesleğe yeni başladığım yıllardı. 1977 seçimleri yapılacaktı. İl Gençlik Kolları Başkanlığını Yılmaz Türkoğlu'nun yaptığı CHP'nin gençleri dağa taşa "Umudumuz Karaoğlan" diye yazıyorlardı.

Karaoğlan diye anılan Bülent Ecevit meydanları dolduruyor, seçimlere bu heyecan dalgası ile gidiliyordu.

CHP' nin gençleri "Umudumuz Karaoğlan" ın yanına ayrıca iki farklı slogan daha yazıyorlardı.

"Toprak işleyenin, su kulannanın" ve "Ne ezilen, ne ezen. İnsanca, hakça bir düzen"

Türkiye'nin hiç duymadığı sloganlardı bunlar.

"Toprak işleyenin, su kullananın"

Bu slogan kırsal oylarını CHP' ye çekmişti.

Köydeki seçmen, bu sloganı çok benimsemiş "İşte benim partim bu" demişti. Varoşları ise, "Ne ezilen, ne ezen. İnsanca hakça, bir düzen" sloganı sarıp sarmalamıştı.

5 Haziran 1977 de yapılan bu seçimlerden CHP birinci parti olarak çıkmıştı.

CHP'de siyasi rotanın "Ortanın solu" olarak belirlenmesinden sonra ortaya atılan ilk sosyal içerikli söylemlerdi bunlar.

CHP, bu seçimlerden birinci parti çıkmıştı ama iktidar olamamıştı.Güneş Otel operasyonu ile kurulan Bülent Ecevit Hükümeti bile CHP'yi Türkiye'de iktidar yapmaya yetmemişti.

Hatırlayın!

Gaztelerdeki TÜSİAD ilanlarını ve hemen ardından piyasadan çekilen ürünler sonrası oluşan yoklukları ve bu nedenle oluşan kuyrukları.

Bu yapay kuyruklar CHP' yi halkın çekim merkezi olmaktan uzaklaştırdı. Senato ara seçimlerinde oy kaybını kendisine yapılan bir uyarı olarak alan Bülent Ecevit, hükümetin istifasını vermişti.

Ve fakat

Oyları ne kadar eridi. 12 Eylül nedeniyle bunu öğrenemedik.

Darbe sonrasında gerek SODEP ve gerekse Halkçı Parti, hatta bu iki partinin birleşmesinden doğan SHP bile oyları toplamaya yetmedi.

77'den sonra sosyal politikalar geliştirilemedi.

CHP için halktan uzaklaşan ve daha çok elitin partisi gibi bir görüntü oluştu.

Siyasal konjoktürün buna neden olduğunu söyleyenler olabilir. Bu görüşe bir noktaya kadar katılabilirim ben.

Ve fakat

Konjoktüre boyun eğen ve bunu değiştirme çabasını göstermeyen parti yöneticilerinin suçu olduğuna inanıyorum ben.

Bana 77'den sonra üretilmiş ve kitleleri etkileyip sarıp sarmalayacak özellikte bir slogan üretildiğini söyleyebilir misiniz?

Söyleyemezsiniz.

CHP halktan uzaklaşmıştır.

Bu gerçeği, Halk için "Halk ne diyor?" çalışması sırasında gördüm maalesef.

Bu gerçek, "Ne ezilen, ne ezen. İnsanca, hakça bir düzen" sloganıyla birlikte beni o saflara çeken ve o gün bu gündür sosyal demokrasiye inanan biri olarak benim içimi fena halde acıttı.

Bu suçu CHP'nin kurumsal kimliğine yüklemem ben.

Bu sorumluluk, partinin yöneticilierine aittir.

Parti binasında oturarak Samsun'un 17 ilçesi ve 975 köyündeki seçmenin oyunu CHP'ye çekmeye yetmez.

Şimdilik halkı sarıp sarmalayacak ve büyük heyecan dalgası yaratacak slogan üretilecek gibi görüntü vermiyor parti.

Halka yakın, halk adamı olmak bile yetecek şimdilik.

Örnek mi?

Muzaffer Önder en büyük örnek.

Kaç yıl oldu onu kaybedeli. Bak hala haklın Muzaffer Abi'si o.

Yaşayan örnek isterseniz. Metin Burma ve Hayati Tekin. Her ikiside Halk Adamı oldukları içindir  ki mensubu oldukları CHP'den daha fazla oy alıyorlar.

Bu örneklerin iyi analiz edilmesi gerektini söylerim ben.

CHP yöneticilerinin ilk hamlesi parti binasının altındaki çay ocaklarına gitmek ve orada halkla bütünleşme hamlesini başlatmak olmalıdır.

Bunu yapmak için hala geç kalınmış değildir.