Afet Allah'tan Değil, Kuldan

Şiddetli yağış Samsun ile Ordu arasında sahil yolunu vurdu. Hem de ne vuruş, öyle bir vurdu ki nakavt etti nakavt.

Dalga mı geçiyorsun diyecek olanlara peşinen cevabımdır:

Hayır, dalga geçmiyorum. Resmen alay ediyorum.

Bu yolu yapanlarla, bu yolun yapımı sırasındaki kontrolörlerle, bu yolu kullanıma açanlarla alay ediyorum.

Bir yağmur yağdı felaket oldu. Kimse bana “Allah'tan” demesin. Allah hiçbir zaman kullarının üzülmesini istemez, sadece akıllarını başlarına getirmelerini, doğru kararlar vermelerini, ele güne muhtaç olmamak için varlarını yoklarını atmak yerine çalışmalarını emreder.

Bugün Cuma.

Cuma hutbesine çıkacak olan hocalar “Afet Allahtan geldi” diyeceklerdir mutlaka. Çünkü demeyen kendisin kapı önünde bulacak ve tatlı maaştan olacaktır.

Maaş için çalışan imamların bulunduğu camilerde yolların Allah’tan yıkıldığı anlatılacak ve suç yaradana yüklenecektir.

Bunu yapacak olan varsa Allah’a karşı gelenlerdir.

Allah, hiçbir kulunun üzülmesini istemez.

Allah kullarının doğruları seçmelerini biat etmemelerini ister.

Kullar da afetlerin Allah’tan geldiğine inanmamalıdır, yönetenlerin de inandırma çabalarına kanmamalıdır.

Büyük bölümü yandaş müteahhitler tarafından yapılan sahil yolunun baştan ele alınması için acaba Sayın Cumhurbaşkanı talimat verecek mi?

Bu inşaatların kaça mal olduğunu, gerekli incelemelerin yapılması için talimat verecek mi?

En önemlisi de suçlu bulunursa cezasını çekecek mi?

Şimdi söylenenler zararların devlet tarafından tazmin edileceği yolunda.

Hiçbir vatandaşın zarar görmesini istemeyen ben, mağduriyetlerin yüklenici firmalar tarafından giderilmesinin daha doğru olacağına inanıyorum.

Eğer böyle yapılırsa ders olur, ders.

Bundan sonra devlet işi yapacaklar biraz daha hassas davranırlar herhalde.

Bugün Cuma.

İmamların birçoğu hutbeye çıkıp Cuma’nın Allah’ın mübarek günü olduğunu söyleyecekler, sanki diğer günler mübarek değilmiş gibi.

Hutbeye çıkanlar duaları Arapça okuyup cemaate Türkçe anlatacaklar.

Cemaatin bir çoğu anlatılanların Kuranın emri olacağını anlamayıp öyle sanacaklar.

Ancak hiçbir hoca hutbede çalmanın günah olduğunu, çocuk tacizlerini, hırsızlığın en büyük suçlardan olduğunu anlatmayacak.

Anlatsa da Cemaatin büyük bölümü Arapça bilmediği için anlamayacaklar. Bütün bunlardan sonra hoca camiye yardımı Türkçe isteyecek. Neden Arapça istemedin diye soracak olanlara da “Birçoğu Arapça bilmiyor ki” diye cevap verecek.

Hırsızlık yap, yetim hakkı ye, yıllarını verip üç kuruş biriktirip yastığın altına koy veya bir ev al, sonra kendileri sarayda oturanlar, milletin parasıyla alınan lüks otomobillere binenler ekonomi çöküyor yastık altlarını boşaltın diyecekler.

Müslümanlıkta hani israf haramdı.

İsraf edenler Müslüman değil mi?

GÜNÜN SÖZÜ

İnsanın değeri, biraz da başkalarının kendisi hakkında düşündükleriyle ölçülür.

Pollock