Gerçekleri saptırmaya gücünüz yetmez

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Samsun Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli, Atatürk ve Cumhuriyet hakkında son günlerde ortaya atılan iftiralara yaptığı yazılı açıklamayla tepki gösterdi

“Mustafa Kemal Atatürk'ün emaneti Cumhuriyetimiz, her koldan sistemli bir şekilde saldırı altındadır. Bunlardan bir tanesi de geçtiğimiz günlerde Çanakkale'de yaşandı. İsmini bile söylemeye değer bulmadığım sözde akademisyen bir şahsın, kısıtlı bilgisi ile Cumhuriyetimiz ve kurucularına iftiralarda bulundu” diyerek sözlerine başlayan ADD Samsun Şube Başkanı Dr. Işık Özkefeli, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

“Bu şahıs, ‘Bizler Çanakkale Savaşından zaferle çıkmamıza rağmen Sevr'i imzalattılar. Aslında Sevr Planı Büyük Ortadoğu Planıydı yani İsrail'in bugün yapmak istediği idi. Dedelerimiz bu planı 15 Temmuz'da olduğu gibi bozdular. Savaşarak, tencereyle tavayla bu Fransızları, İngilizleri yurttan atarak, paçavra gibi Sevr'i attılar. Ancak bize daha büyük bir hamle yaptılar Lozan'ı imzalattılar’ dedi. Hiç utanmadan ve sıkılmadan, muhtemelen takip ettiği liderinin, miting meydanlarında kendini ‘büyük Ortadoğu projesi eş başkanı’ ilan ettiğini ve darbe girişimine çanak tutanların kimler olduğunu unutarak 15 Temmuz darbe girişimi ile bağlantı kurmaya çalışmış.

Daha fazla da ileriye giderek Lozan anlaşmasını, 2.Sevr olarak yaftalamıştır. Lozan, Türkiye Cumhuriyetinin anahtarıdır ve bağımsızlık mücadelemizin senetidir.

Atatürk devrimlerinden harf devrimine dil uzatarak, bir gecede Osmanlının cehalete sürüklendiğini iddia etmiş. Hangi Osmanlı? İngiliz zırhlısıyla kaçanlar mı? Kaldı ki, Cumhuriyet öncesi okuma yazma oranları ortadayken böyle bir iddianın Cumhuriyet düşmanlığından başka amacı olamaz.

Bu zihniyetten beklenecek biçimde, yurttaşlarımızın dini duygularını kullanarak saldırısına devam etmiş, kurtuluş mücadelesini yapan kadroların camileri başka amaçlarla kullanıldığını söyleme gafletinde bulunmuştur. Oysa devlet erkânı tarafından pek sevilen sözde bir tarihçinin ‘keşke Yunan kazansaydı’ hayıflanması hala kulaklarımızda. İşgal edilmiş topraklarda kılınan namazın din açısından makbul olmadığı gerçek din adamlarının ifadesidir.

Anadolu coğrafyasında kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin temelleri sağlamdır. Böyle kendini bilmez, akıl ve bilimden uzak sözde akademisyenler ve onların azmettiricileri mutlaka hak ettikleri cezayı alacaklardır. ADD Samsun şubesi olarak bilime ve akla dayanmayan bu açıklamaları yapanların bilim insanı olarak görmüyor ve kınıyoruz.”