Yüzüncü Yıla Böyle mi Hazırlanacağız!

Yarın, kurtuluş meşalesinin yakıldığı 19 Mayıs 1919’un 99. yıldönümünü kutlayacağız.

O kutlu günün yüzüncü yılına bir adım kalmış olacak yani.

Bir heyecan görüyor musunuz Samsun’da..!

Yok.

Halkımızda bir kusur bulmam bu hususta.
O kutlu günü, doyasıya kutlamak ister Samsun halkı.

Ve fakat…

Yöneticilerimizde o coşku yok maalesef.

Son 10 yıldır olabildiğince sönük törenler düzenleniyor.

Fener alayları ve kahraman pilotlarımızın ‘TÜRKKUŞU’ uçaklarıyla yaptıkları gösteriler olmasa, 19 Mayıs coşkusunu yaşayamayacağız neredeyse.

Planlı mı bilmem ama halkı kutlamalardan uzaklaştırıyoruz.

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), her yıl geleneksel olarak düzenlediği fener alayını bu yıl da gerçekleştirmek amacıyla Valiliğe yaptığı başvuru uygun bulunmamış.

Bunun,  sosyal medyada ‘’fener alayı yasaklandı’’ şeklinde duyurulması üzerine, tepkiler çığ gibi büyüyünce, Valilik makamı ‘’fener alayının yasaklanması söz konusu değil’’ diye açıklama yapmak durumunda kaldı.

Bu açıklama, ilk önce ‘’Vali’nin kararında geri adım şeklinde’’ algılansa da, gerçek daha sonra anlaşıldı.

Valilik, ADD’nin fener alayı için saat 18’i uygun görmüş.

ADD yöneticileri yürüyüşü iftar sonrası hava karardıktan sonra yapmak için, Valiliğe ikinci defa başvurmuş.

ADD ayrıca, yürüyüşün Atatürk’ün Samsun’a ayak bastığı noktadan başlatılmasını istemiş.

Gerekçesini bilmemekle birlikte Samsun Valiliği Atatürkçü Düşünce Derneğinin bu ikinci başvurusunu ‘’uygun bulunmamıştır’’ diye geri çevirmiş.

Fener alayının 18’de yapılmasını ADD mi istedi, yoksa Valilik makamımı öyle uygun gördü bilmem ama hava kararmadan önce fener alayının bir anlamı olmaz.

Son yıllarda birçok şehirde olduğu gibi Samsun’da da bazı sivil toplum kuruluşlarınca alternatif kutlama programları yapılıyor.

Çünkü kamu kurumları yani valilikler ve belediyeler aracılığıyla düzenlenen kutlamalarda coşku yaşanmıyor

Önümüzdeki yıl, 19 Mayıs’ın 100. yılını kutlayacağız.

Gittikçe coşkudan uzaklaşıyoruz.

Yüzüncü yılda, 19 Mayıs’ın ve 19 Mayıs Şehri Samsun’un hak ettiği coşkuyu yakalayamayacağız.

‘’Bunu mu istiyoruz acaba?’’ diye de sormaktan kendimi alamıyorum.