bonus veren siteler bonus veren siteler bonus veren siteler istanbul evden eve nakliyat cappadocia green tour istanbul sex shop
Yumruk Atabilecek Kim Var?
Yazarlar // 17 Eylül 2021 Cuma 10:41

İsmail BAŞARAN

Rahmetli Turgut Özal ile rahmetli Necdet Calp, o dönemde tek olan TRT televizyonunda 1983 seçimleri öncesi tartışıyorlar.

Tartışmanın konusu Boğaz Köprüsü…

Turgut Özal iktidara geldiği takdirde Boğaz Köprüsünü satacağını, Necdet Calp ise köprüyü sattırmayacağını anlatıyordu.

Tartışma, hatta inatlaşma bir ara öyle büyük boyuna ulaştı ki, Necdet Calp sağ eliyle masaya yumruk atarken “sattırmam efendi” diye de bağırdı.

Necdet Celp’in genel başkanı olduğu Halkçı Parti, bu yumruk sayesinde vatandaştan hatırı sayılı oy alıp Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ana muhalefet partisi olarak girdi.

Bu olayı hatırlayanınız kaldı mı?

Veya soruyu biraz daha açayım; Artık böyle tartışmalar kaldı mı? Kalmadı. Neden? İktidarda da tartışacak sayı azaldı, muhalefette de.  Biraz daha ileri götürürsek işi diyebiliriz ki Türkiye’de muhalefet bile kalmadı.

Evet, muhalefet olsa bile Başkanlık sistemi var ya, dinleyen de yok muhalefeti. Çünkü “ben hereşeyi bilirim” kafasında olanlar yönetiyor Türkiye’yi. Oysa bugün yönetenler hiçbir şeyi bilmiyorlar. Sadece bildiklerini sanıyorlar. Biraz patinaj yaptıklarında da hemen dini duyguları gündeme getiriyorlar ve kendilerinden başkasını yani karşılarında olanları dinsiz diye yaftalıyorlar.

 

BALIK VAR ANCAK BÜYÜMEDİ

Karadenizli balıkçılar palamuttan mutlarını kesmeye başlamışlar.

Ben bunu anlıyorum.

Çünkü denize tekneleriyle açılanlar genellikle bir kasa bile alamadan geri dönüyorlar.

Yaktıkları mazot bir yana, derdikleri emek bir başka yana.

Olta balıkçılığı yapılıyor henüz.

Ancak balıkçılar görünen köy kılavuz istemez diyorlar.

Neden adaba?

Bilinçsiz avlanma mı, yoksa Karadeniz’in günden güne kirlenmesinin sonucu mu bu?

Avlanma sezonu gelince ne olarak?

Olta balıkçılığı yapan balıkçılar pek umutlu değiller.

Yani kısada hamsi çıkana kadar vatandaş ucuz balık yiyemeyecek demektir bu…

 

ÜZGÜN OLMAK YETMEZ

Samsunspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, Bursaspor maçının ardında basın mensuplarının sorularını cevapladı. Samsunspor’a yakışmayan bir futbol ortaya koyduklarını belirtmiş arkadaş. Sonra da taraftardan özür dilemiş. Sayın Altıparmak bu bir oyundur yenmek de vardır yenilmek de o nedenle özür dilemenin anlamı da yoktur. Ancak yapılması gereken böyle bir takımın kurulmamasının gerektiğini eksiklerin giderilmediğini bilebilmektir.

Sezon başında yenmek de vardır yenilmek de ancak önemli olan Samsunspor’un aldığı sonuçtan daha önemlisi bu sonucu almadan önce iyi bir takım oluşturup sahaya sürmekten geçtiğini bilmektir.

Bundan sonra yapılması gereken Samsunspor’un eksik taraflarını görüp yeni transferlerle oraları doldurmaktır. Bir başka konu da transferler yapılırken alınan futbolcularla şampiyonluğun kovalanamayacağının bilinmesiydi, bilinemedi. Satılan futbolcuların yerleri doldurulamadı.  Neden satıldılar, neden masaya oturulamadı geçen sezon şampiyonluk kovalayan takımla. Oysa küçük dokunuşlarla son anda kaybedilen şampiyonluk bu sezon alınabilirdi. Devre arasına kadar böyle gidilebilirse, ara transferde eksikler giderilmelidir.

Aklıma bir soru da takıldı: Samsunspor’un eksiklerini kimler gördü de bu futbolcuları alıp takım kurdu. Madem yeni bir takım kurulacaktı, eskisinden iyi olması gerekmezmiydi?

GÜNÜN SÖZÜ

Cehaletle deha arasındaki gerçek fark, dehanın sınırları vardır, cehaletinse hiçbir sınırı yoktur. (Whoopi Goldberg)