Yılmaz Hesap Verebilecek Mi

Hedef Halk Gazetesi’nin haberi aşağıdaki gibi başlıyordu:
“Sabah Gazetesi'nde yayınlanan 'Paralel doktora bir kıyak daha' haberine devletin ildeki üst kademeleri el koydu. İddialar üzerine Samsun Cumhuriyet Başsavcılığı ve Samsun Valiliği harekete geçti. Gazete haberini ihbar olarak kabul eden Valilik ve Savcılık inceleme başlattı. OMÜ de paralel yapılanma iddialarına dâhil edildi. Sinop'ta ise paralel yapıya yönelik operasyonda 5 kişi tutuklandı. Sabah Gazetesi, önceki gün yayınladığı haberin ardından dün, ikinci bir haber ile Samsun'un gündemine oturdu. Gazetede çıkan haberin ihbar kabul edilmesi üzerine Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma başlattığını açıkladı. Sabah Gazetesi haberinde Samsun Valisi İbrahim Şahin ve Samsun Cumhuriyet Başsavcısı Erol Tosun'un soruşturmayla ilgili yaptığı açıklamalara yer verdi.”
Böyle bir durum oluşacağını Samsun’da sağır sultan bile duymuştu.
Her konuyu en son ben duyarım.
Buna rağmen iki ay öncesinden farkındaydım böyle bir operasyonun olacağından.
Yani malum olmuştu.
“Aptala” mı dersiniz yoksa “Abdala” mı bilemem.
u soruşturmadan bir sonuç çıkacak mı?
Hiç sanmıyorum.
Çünkü bu bir kulak çekme gibi geliyor bana.
Eğer kulak çekme değilse, Cumhuriyet Savcılığı nereye kadar derinleştirecek soruşturmayı?
Samsun Büyükşehir Belediyesi’nin Teftiş Kurulu’nun raporları da incelenecek mi?
Bu raporların kaçının sonuca vardırılması için üzerine gidildiği de incelenecek mi?
Bir de merak ediyorum bu durum domino etkisi yaratacak mı?
Bu konunun içine sadece bir tek doktor iş adamı mı girecek ve orada mı kalacak?
Ya Kenya’ya “Safariye gittikleri” söylenenler?
Bunların birçoğu Samsun’un önemli iş adamları ve siyasetçileri aynı zamanda…
Gidecekler mi kapsam içine?

LODOS RÜZGÂRINI SEVİYORUM
Sabah evden çıktım lodos rüzgârı esiyordu.
Biraz da kuvvetlice hem de…
Seviyorum bu rüzgârı.
Diğer rüzgârların yapmadığını yapıyor.
Sokaklarda ne kadar pislik varsa önüne katıp sürüklüyor.
Hatta anafor yaptığı yerlerde o pislikleri yoldan geçenlerin yüzlerine vuruyor.
Tabi, bundan da yüzü olanlar anlıyor.
Anlaşılan ne peki?
Samsun’da sokakların ne kadar pis olduğu…
Yani temizlik işlerinin görevlerini hangi ölçüde yapıp yapamadığı anlaşılıyor.
Sokakları temiz tutmak belediyelerin işi mi?
Evet.
Demek ki bu işlerini gerektiği kadar yapmıyorlar.
Madalyona bir de arka tarafından bakınca gördüklerimiz daha da vahim.
Samsun’da yaşayan hepimiz galiba gereğince temiz değiliz.
Elimize geçirdiğimiz pisliği belediyelerin caddelere yerleştirdiği çöp kutularına atmıyor yere bırakıyoruz herh9alde.
Gelelim Belediyelerin bu çöp kutusu işine.
Evinizden çıktığınızda genellikle önce sokaktan geçiyor sonra caddeye çıkıyorsunuz.
Sanırım sokaklarda bu çöp kutularından bulunmuyor.
Neden?
Belediyelerin parası mı yok?
Paraları çeşitli etkinlik adını verdikleri konferanslara mı harcıyorlar?
Onlar da olacak tabi…
Geçelim.

HAFİF RAYLI VE EĞİTİM
Önceki gün Samsun Hafif Raylıya bindim.
Üniversite hattına gidiyordum.
Sabah erken saatti, yani okullara öğrencilerin gittiği saatti.
Çoğu Suriyeli yabancı uyruklu öğrenciler adeta trene istila etmişlerdi.
Çoluk çocuk koltuklarda oturuyor, trene binen yaşlılara yer bile vermiyorlardı.
Hamilelerin, yaşlıların ve hastaların yeri denilen renkli koltuklara bile oturmuşlardı.
Gittikleri okulda kendilerine Arapça öğreten yöneticiler bir de acaba adap erkân dersi verebilirler mi?
Önce yaşlılara toplu taşım araçlarında yer verilmesi gerektiğinden başlayarak…

GÜNÜN SÖZÜ
Hiç özlemiyor gibi davranmak, dünyanın en zor şeyi.  Cedric