Vatandaş Yine Ezildi

Sanki vatandaşa ulufe dağıtılır gibi zam yapılıyor. Emekliler yine hüsrana uğradılar, yine bekledikleri zamma ulaşamadılar. Çünkü Türkiye’de enflasyon rakamları açıklanırken gerçek verilere bakılmıyor. Birilerinin işkembeden attığı rakamlar baz alınarak enflasyonlar belirleniyor ardından da bu rakamlara bakılarak işçi ve emeklilere verilecek zamlar açıklanıyor.

Maaşlar, işçi ve emeklilerin gelirlerine göre ayarlanıyor. Oysa enflasyon çarşı pazardaki alım gücüne göre ayarlanmalı. Enflasyon rakamlarının açıklanmasının ardından memur ve memur emeklisinin zam oranı da belli oldu.

Buna göre memura yüzde 1.01 enflasyon farkı verilecek. Memur ve memur emeklisi yüzde 6.01 zam alacak. İşçi esnaf ve çiftçi emeklisi yüzde 5 zam alacak.

Oysa daha geçen hafta içinde çaya yüzde 15, şekere yüzde 16, elektriğe yüzde 15 zam gelmişti. Motorin ve benzin fiyatında da artış yaşanmıştı.

Maaşlar neden bu zamlara göre yapılmıyor? Neden hep vatandaş ezdiriliyor da dar gelirlinin cebinden alınıp büyük sermayeye aktarılıyor, neden?

Sözüm ona memur ve emekliler temmuz maaşlarını zamlı alacak.  Yahu bu zamlar alınmadan memur ve emeklinin cebinden fazlası zaten alındı gitti.

Gelelim bu zamların nasıl belirlenip uygulandığına. Ekonomik rakamların belirlenmesinde rakamlardan yararlanılır. Sonra da enflasyon rakamları bulunur ve verilecek zamlar ortaya çıkar.

Rakamlar belirlenirken istatistiklerden yararlanılır.

İstatistikler nedir sorusunun yanıtını bulmaya gelince; İstatistikler yanlış rakamların doğru toplanması sonucu ortaya çıkar.

Türkiye’de rakamlar çarşı pazarda belirlenirken vatandaşın alım gücünü tam yansıtmasa da toplamalar doğru yağılıyor.

Dış güçler, iç güçler deniliyor da neden ezilenler hep dar gelirliler oluyor. Neden 20 yaşında milletvekili olup iki yıl koltukta kalanlar ömür boyu emekli maaşı alabiliyor da vatandaş 65 yaşına takılıyor.

Bal tutan parmağını yalarmış. O balı tutanlar her zaman parmaklarını yalayacaklarını sanmasınlar gün gelir bal zehirlenmesinden mideleri ve sağlıkları bozulabilir.

GÜNÜN SÖZÜ

Yükseklere çıkmaktan sakın; çünkü insanın düşmeyeceği hiçbir yüksek yer yoktur. Cervantes