Vali'nin Haber Fırçası

Gazetelerin ve televizyonların haber merkezine hafta sonu ajanslardan düşen Tekkeköylü yaşlı kadının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan yardım talebi ile ilgili haber  ortalığı biraz karıştırmış anlaşılan.
Birilerinin fena halde canı sıkılmış yani
Seçime gidilirken Tekkeköy gibi Samsun'un göbeği sayılabilecek bir yerden yardıma muhtaç olduğunu iddia eden yaşlı bir kadının, Cumhurbaşkanı'na hitaben "Oğlum bana yardım et" demesi ve bunun Türkiye gündemine gelmesi hakikaten can sıkıcı bir durumdur.
Bu haberin partilerin seçim beyannamesinin açıklandığı günlere denk gelmesi ortalığı karıştırmaya yetecek özellikteydi.
Vali Beyin "Bu haber tümüyle yalan" şeklinde yaptığı açıklamadan anlıyoruz ki, ortalık zaten karışmış.
Haber hangi arkadaşımız tarafından yapıldı ve haber doğrumu, değil mi bilmiyorum.
Gazetecilik deyimiyle o haber 'asparagas' olabilir, bunu araştırmaya dahi gerek duymadım.
Ben onunla ilgilenmiyorum zira.
Haber doğru değilse, muhatapları mahkemeye başvurur, hakkını arar.
Yalan haber yapmanın hapis cezasına kadar giden hükümleri oluyor.
Haber yanlışsa muhatapları tazminat bile alabiliyor.
Adının Hanım Özdemir olduğunu öğrendiğimiz o yaşlı kadın ve onun yakınları birinci dereceden haberin muhatabıdır.
AK Parti ve Tekkeköy'ün belediye başkanı da bu haberi muhatap alabilir.
Bu haber, özellikle ilçesinde daha önce açlıktan ölen 'Kübra Bebek' vakası yaşanan  Tekkeköy'ün Belediye Başkanı Hasan Togar'ı doğrudan ilgilendirebilir.
Vali İbrahim Şahin de mülki amir olarak görev yaptığı ilden böylesi bir haberin çıkmasına üzülmüş olabilir.
Öyle olsa bile bu durum kendisine kamu oyu önünde gazeteciyi fırçalama hakkı vermez.
Vali Beyin "Bu haberin yapılış amacı seçime gidilirken kafaları bulandırmaya yöneliktir" demesini yanlış buluyorum.
Hele "Bu haber alçakça bir girişimdir" demesini esefle karşılıyorum.
Buna rağmen bunla da ilgilenmiyorum.
Vali Bey de neticede insandır, tepkisini de beşeri bir davranış olarak değerlendirenler de olabilir.

Ama hani "Teşbihte hata olmaz" diye söylenir ya,Vali İbrahim Şahin, bu olayda kendisini 'kadı' yerine koymuş.
Yani hem savcı hem yargıç olmuş.
Vali'nin işi midir "Bu haber yalan, muhatapları dava açacak " demek.
Vali Bey "Dava açılacak ve ben de takipçisi olacağım" diyerek muhabiri zaten henüz bir dava açılmamışken suçlu ilan etmiş.
Dava sonucunu beklemeden  hükmü bile kendisi vermiş.
Vali İbrahim Şahin Samsun'da devletin en üst makamındaki temsilcisidir.
Açılacak bir davada mahkeme haberin doğru olmadığına karar verip arkadaşımızı mahkum ederse, hakim doğru karar vermiş olsa bile Vali Bey'in bu fırçası nedeniyle mahkemenin kararı yine de tartışılır olacaktır.
Hukuk devletinde kurum ve kurallar vardır.
Bunu en iyi bilecek olanlar da valilerdir.
Herkes muhatabını keyfe keder suçlu ilen eder ve hükmünü de kendi verirse o toplumda düzeni sağlamak da mümkün olmaz.