Umudumuzu Tüketmeyelim

Diyorum ancak ben de pek inanmıyorum.
Samsunspor Elazığspor ile deplasmanda karşılaştı. İlk yarı iyi de oynadı, topa rakibine oranla daha çok sahip oldu, atak tazeledi ve oyunu rakip sahaya yıktı.
Öne geçtiği karşılaşmada galibiyeti bırak beraberlik bile alamadı.
Önceki hafta evinde kaybeden Samsunspor dün de deplasmanda kaybetti.
Şöyle bir oyunu hatırlayalım.
Bir futbolcu Samsunspor adına  inat ediyor tüm korner atışlarını kullanıyor, sanki başka adam yok.
Bu korner atışlarının büyük bölümü de nasıl oluyorsa auta çıkıyor.
Aynı topa bir Samsunspor’lu bir de Elazığspor’lu futbolcu koşuyor.
Elazığspor’lu futbolcu Samsunspor’lu futbolcuya fark atıp topa sahip oluyorsa, demek ki Kırmızı – Beyaz – Siyah’lı takımın futbolcuları bir şeyi iyi yapamıyor.
Peki, bunun nedeni ne?
Futbolcular paralarını alamadıkları için mi sahada koşmuyor. 
Elbette değil.
Samsunspor’un gücü bu kadarsa, futbolcular ya iyi beslenmiyor veya iyi çalıştırılmıyorlar.
İki hafta üst üste kaybeden bir takım için iyi şeyler yazmak isterdim, ancak olmuyor işte.

Taraftara acıyın hiç olmazsa. Sizi Samsun’da vei dış sahalarda yalnız bırakmayan bu taraftara yazık.
Kimse hakeme hata bulmasın, sen golü attın da saymadı mı?
İki devreli bu karşılaşmayı izleyenler de görmüşlerdir.
Samsunspor ilk devre rakip kaleye gitti, ancak ikinci devre rakip kaleye bile gidemedi.
Topa sahip olamadı, sahip olduğu topları iyi kullanamadı.
İşe iyimser tarafından bakalım ve de iki karşılaşmayı kaybetti Samsunspor ancak her şeyi kaybetmedi, diyelim.
Bu takım iyi işler yapabilir, ancak üzerindeki baskıyı almak gerekir.
Bu da futbolcuların elinde.
Unutulmasın da kazanan alkışlanır.
Karşılaşmayı yazmak için oturdum bilgisayarın başına garip garip kelimeler yazdım galiba…