Umar’dan Olduk, Samsunspor’dan Olmayalım

Hani bir halk deyimi vardır ‘’Dimyat’a pirince giderken, evdeki bulgurdan olmak’’ diye.

Amacım niyet okumak değil ama genel kanı öyle olduğu için söylüyorum. Bu arkadaşlar güya Umar’ı satıp paralarını kurtaracaklardı. Tam da öyle olmalı ki, Umar ellerinden kaçınca hemen kongre kararı aldılar.

Oysa Başkan Emin Kar bırakınca, onlarda gitmeliydi.

Önce Vali uyararak ‘‘Bırakın’’ dedi.

Sonra Bakan ‘Güven bunalımına’ işaret ederek, ‘’Anlayana sivrisinek- saz, anlayamayana davul zurna az’’ misali ‘’İstenmiyorsunuz artık’’ dedi.

Yöneticiler ise ‘’Gidin’’ diyenlere karşı ‘’Gitmiyoruz’’restini çekerek, inatlaşmayı seçtiler.

Ta ki, futbolcuların isyanına kadar, bardağı taşıran son damla ise Umar’ın firarı oldu.

Umar’dan medet umanlar, meğer oldukça da umarsızmış.

Kuş kafesten kaçtı.

Geçmiş olsun.

Samsunspor’da para krizi aslında üç yıldır var.

Ama krizin çözülemez duruma gelişi Vali ve Bakan’ın açıklamalarıdır.

‘’Niye böyle oldu’’ demenin ve saç-baş yolmanın kimseye bir faydası yok artık.

Sebep ve sonuç ilişkisini değerlendirecek olursak, Başta Bakan olmak üzere Vali ve AK Parti İl Başkanı artık sorumluluk almalıdır.

Zira yöneticilere ‘’Gidin’’ diyenlerin bir çözüm formülü de vardır.

Samsun Milletvekili de olan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, siyasi gücüne güvenerek ‘’Bana ne’’diyebilir.

Zira siyasete halkın içerisinden gelmiyor.

Recep Tayyip Erdoğan ‘’Seni milletvekili yapacağım’’demiş ve siyasete öyle girmiştir.

Bakan oluşunda da bu halkın bir etkisi yoktur. Suat Kılıç’tan sıkıldığı anlaşılan Erdoğan kendisini Bakan dayapmıştır.

Çağatay Bey, ‘’Beni siyasete getiren halk değil ki’’diyerek Samsun’u umursamayabilir ama unutmamalıdır ki; onu oradan indirecek olan da bizatihi halkın gücüdür.

Vali atanmış birisidir.

Dün yoktu ki, yarın da olsun.

Ama Fuat Bey, bu şehirde siyaset ve ya iş yapmaya devam edecekse Samsunspor’a duyarsız kalamaz.

Umarsızlar yüzünden Umar’dan olduk.

Bari Samsunspor’dan olmayalım..